Bilader, şalvarın modası gari gakıb geder. Kimi Alanyalılar sırf Cuma namazına gederkene şalvar geyer olmuşlar. Şalvarılan camide namaz gılarkana ıraat ediyollar. Ben her zaman şalvar geyerim. Şalvar böyüg ıraadlıg. Benim ellik Arap gızı şalvallıktan bi şalvarım varıdı. Benim avrat, çamaşır yüerkene farkına varmış, uçgur tarafından ıcııg erimeye başlamış. Benim avrat ikide bi tık delek gibi kafamı dideler: "Herif, ele güne garşı, ende şalvarı geyme, beni malamat edicen" derdi. Ben de ende şalvarı bi yenilesem deyi düşünüb, dururdum. Öndün Gadıpaşa Mıddarı Tirelielin Hasan'ın düggenin öönden aarı moturulan yokarı aaveren dedidim. Bi bagdım, garşıdan terzi Dereli Hasan beni çıırır. "Amat Emmi, ille gel, moturu istop et, ayana çekiver bi Tosmur tehnesi yapalım" der. Ende Terzi Dereli Hasan'ı hazederin, gözel gömleg, pantul diker. Hasan'ılan bayacamag sohbet eddig. Terzi, benim esgi şalvarı gördü. Dee üç sene eveli digdirddiim şalvarı beenmedi… Dereli Hasan Gökçe, Arap gızı şalvallık getirmiş. Işıl ışıl ediyoru. Haggatan sırf kalite. Hindi birin bana dikiveriyoru. Esgi şalvarı da baccada çalışırkana, muz angazı alırkana geyicem.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala…