ALANYA'NIN doğal incisi Dimçayı Havzası, Kaymakamlık tarafından Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA) Teknik Destek Programı kapsamında kabul edilen önemli bir projeyle sürdürülebilir turizm vizyonu doğrultusunda yeniden şekilleniyor.
Bu proje, Dimçayı'nın turizm potansiyelini artırmayı, bölgeyi doğayla daha barışık ve düzenli bir yapıya kavuşturmayı hedefliyor.
Özünde, yeni yürüyüş yolları ve ekoturizm alanları belirlenirken, bölgedeki yapılaşmanın kültürel dokuya ve mimari estetiğe uygun, doğaya zarar vermeyen malzemelerle tasarlanması planlanıyor.
Turizm işletmelerinin modernize edilmesi ve hizmet kalitesinin yükseltilmesi de ziyaretçi memnuniyetini merkeze alan projenin önemli bir ayağını oluşturuyor.
Bu projeyi okurken, zihnimde hemen 1990'lı yıllarda ziyaret ettiğimiz Eskişehir'deki Porsuk Çayı canlandı.
O yıllarda Porsuk Çayı'nın içler acısı durumu, bir şehir merkezindeki doğal güzelliğin ne denli ihmal edilebileceğinin acı bir örneğiydi.
Ancak, aradan geçen yıllar içinde Eskişehirli yöneticilerin vizyoner yaklaşımları sayesinde Porsuk, bugün tüm Eskişehirlilerin gurur duyduğu masalsı bir yaşam merkezine, bir cazibe noktasına dönüştü.
Botlarla gezilen, etrafı düzenli kafelerle çevrili Porsuk, bir nehrin doğru bir planlama ve estetik bir dokunuşla nasıl küllerinden doğabileceğinin en çarpıcı kanıtıdır.
Dimçayı ve Porsuk Çayı'nın hikayeleri, bir karşılaştırmadan çok, bir ilham kaynağı sunmalı.
Porsuk, bir zamanlar göz ardı edilen bir su yolunun, sanatsal bir bakış açısıyla ve romantik duygularla ele alındığında nasıl bir kentsel dönüşüm harikasına dönüşebileceğini gösterdi. Dimçayı Havzası için hazırlanan bu proje de aynı vizyonun ilk adımı. Bölgenin doğa dostu bir yaklaşımla geliştirilmesi, turizm faaliyetlerinin erişilebilir ve sürdürülebilir kılınması hedefleniyor. Ancak, Porsuk örneğinde olduğu gibi, bu tür projelerin başarısı yalnızca yüzeydeki düzenlemelerle sınırlı kalmamalıdır.
Bölgenin tüm kanalizasyon ve altyapı sorunlarının çözülmesi, doğayla uyumlu yapılaşmanın olmazsa olmaz şartıdır.
Porsuk Çayı'nın temizlenip ıslah edilmesi, Eskişehir'in dönüşümünün temelini atmıştı. Dimçayı için de öncelik, çevresel düzenlemelerle birlikte, havzanın ekolojik sağlığını kalıcı olarak güvence altına alacak altyapı çalışmalarına verilmelidir.
Dimçayı projesi, sadece bir çevre düzenlemesi değil, Alanya'nın doğal mirasına sahip çıkma ve onu geleceğe taşıma taahhüdüdür.
Yöneticiler, bu projeye bir sanatçı gözüyle ve romantik duygularla yaklaştıklarında, tıpkı Porsuk'un Eskişehir'e kattığı değer gibi,
Dimçayı da Alanya'yı hem yerli hem de yabancı misafirler için çok daha nitelikli, güvenli ve tercih edilen bir cazibe merkezi haline getirecektir. BAKA'nın desteğiyle başlayan bu süreç, Dimçayı'nın sadece bir akarsu değil, bölgenin sürdürülebilir turizm geleceğinin kalbi olacağının habercisidir.
Emeği geçenlere teşekkürler.
Esen kalın...