Son zamanlarda artan şiddet olayları, ailelerin ve çocukların güvenliğine yönelik endişeleri katlanarak büyütüyor. Daha birkaç gün önce Antalya’da Fener Mahallesi’nde gerçekleşen dehşet verici olay, bu korkularımızı maalesef bir kez daha doğruladı. Bir vale görevlisi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi Bando ve Orkestrası üyesi, hiçbir sebep yokken bıçaklı saldırıya uğradı. Ne yazık ki, Deniz Akten bu saldırı sonucunda hayatını kaybetti. Geriye ise ailesi ve sevdikleri için derin bir yas kaldı. Aynı anda, bizler için de huzursuzluk ve güven kaybı…
Bu tür olaylar, “Acaba sırada ne var?” sorusunu aklımızdan çıkaramıyor. Sabah uyandığımızda çocuklarımızı okula gönderirken, “Ya geri dönmezlerse?” korkusu içimizi kemiriyor. Parka götürmeye çekinir olduk, çünkü dışarıda bizi neyin beklediğini artık tahmin bile edemiyoruz. Bu korku, şiddetin hayatımıza nasıl işlediğini ve ne denli yaygın hale geldiğini gözler önüne seriyor.
Geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da da benzer bir trajedi yaşandı. 26 suç kaydı bulunan Yunus Emre Geçti, genç bir polis memuru olan Şeyda Yılmaz’ı şehit etti. Peki bu insanlar nasıl elini kolunu sallayarak sokaklarda dolaşıyor? Kaç suç kaydı olması gerekiyor ki, bir bireyin tehlikeli olduğuna karar verilsin?
Yargı sistemimizin ve kolluk kuvvetlerimizin şüphesiz büyük emek verdiğini biliyoruz. Ancak bu tür suçluların toplum içinde bu kadar serbest dolaşabiliyor olması, hepimizin zihninde bir soru işareti bırakıyor. Kimse çocuğunu, ailesini güvende hissetmiyor. Parka gitmek, sokakta yürümek, işe gitmek… Hepsi birer risk mi artık? Yoksa bir gün rastgele bir şiddet olayının ortasında kalmak kaderimiz mi?
Aileler, çocuklarını dışarı çıkarmakta tereddüt ediyor. Kapıdan adım atarken “Birisi gelip bıçaklayacak mı? Silahla mı vuracaklar?” diye düşünmek zorunda kalmak toplum olarak bizi karamsarlığa itiyor. Bu korkunun altında yaşayan bir nesil yetiştiriyoruz. Peki, bu böyle nereye kadar sürecek?
Artık toplum olarak hepimiz sormaya başladık: Bu şiddet dalgasına karşı nasıl önlem alacağız? Suç kayıtları kabarık olan kişilerin sokakta özgürce dolaşmasının önüne nasıl geçeceğiz? Bizler, çocuklarımızı koruma güvencesini kime emanet edeceğiz?
Yetkililerden daha etkin önlemler, sokaklarda daha fazla güvenlik ve suçlu profillerine yönelik daha ciddi yaptırımlar talep ediyoruz. Çünkü her an, her köşe başında bir trajedi daha yaşanması ihtimali, normalleşmemesi gereken bir korku olarak hayatlarımızı kuşatmış durumda.
Çocuklarımızın ve ailelerimizin huzur içinde yaşadığı bir toplumun temelini, güvenlik ve adalet duygusunun yeniden sağlanmasında bulabiliriz. Bu güvensizlik ortamını değiştirmek, hem devletimizin hem de toplumun omuzlarında ağır bir sorumluluk. Çünkü bu eli kanlı katiller dışarıda oldukça, bizler ne güvenle sokaklarda gezebiliriz, ne de çocuklarımızı huzur içinde büyütebiliriz. Kalın sağlıcakla.
Eli Kanlı Katiller Dışarıda Oldukça, Çocuklarımızı Nasıl Güvende Tutacağız?
Tunahan Şen
Yorumlar
Trend Haberler
Antalya escort faciası: 1 ölü
Son dakika! Alanya'da sahilde bulunan genç kız cesedinin kimliği belli oldu
Antalya'da devasa miras sahiplerini buldu: 6 milyar dolar 3 mirasçıya kaldı
Alanya Belediye Başkan Yardımcısı Akbaş'ın acı günü
Son Dakika! Alanya Belediyesi'ne haciz şoku
Alanya esnafının içler acısı durumu: 'Kesinlikle ertelenemez'