Türkocağı, Alanya’da ilk defa Arif Rüştü Görgün tarafından, 1919-1923 yıllarında, “Alaiye Türkocağı” olarak kurulmuş ve 1929 yılında faaliyette olduğu tespit edilmiştir. 1991 yılında, Mimar Fahri Yiğit ve Av. Osman Doğan’ın girişimleriyle, Alanya Belediyesi eski başkanlarından, Av. Hasan Sipahioğlu başkanlığında yeniden kurularak, Türkocağı amblemi “Bozkurt” levhası Kale yamacında, faaliyet gösterdiği bina girişine yerleştirilerek dünya Türklüğünün hizmetine sunulmuştur. Alanya gençliği, Türk Millî Kültürü üzerine ocakbaşı sohbetleriyle aydınlatılmaya özen gösterilmektedir.

Türk Ocakları Genel Merkezi, Zoom üzerinden, 13 Haziran 2025 Cuma günü, çevrim içi bir toplantı yapmıştır. Türk Ocakları Genel Merkezi Yönetimi, şube başkan ve temsilcileri katılmışlardır. Alanya Türkocağı Başkanı, Nurullah Yılmaz; tarihin yüklediği sorumluluk bilinciyle “Türk Ocakları, felsefesi, terörsüz Türkiye ve Ortadoğu” gündemiyle ilgili “İstişare Toplantı Sonuç Bildirisi” yayınlandığına işaret etmiştir:

“Türk Ocakları, 113 yıl önce Türk milletinin o dönemde içinde bulunduğu durumdan kaygı duyan Tıbbiyeli gençlerin önde gelen Türk aydınlarına yazdığı mektupla temeli atılmış; Türk milletinin binlerce yıllık kimliğinin, kültürünün ve tarihinin üzerine yüklediği sorumluluk bilinciyle hareket etmiş bir sivil toplum kuruluşudur. Türklük, Türkçülük, Türk milliyetçiliği, Turan fikrinin öncüsü olan Türk Ocakları, Cumhuriyet’in ve demokrasinin kazanımlarından taviz vermeden parti siyasetinin dışında bir bakış açısıyla faaliyet göstermeye devam etmektedir.

Ülkemizin, bölgemizin ve dünyanın son yıllarda karşı karşıya olduğu küresel egemenlik savaşı, sığınmacı ve göçmen meselesi, vekâlet savaşları, devletler arası savaşlar, Suriye’de ve Gazze’de yaşananlar ve son olarak da İsrail’in İran’a saldırısı gibi gelişmeler karşısında millî birlik ve beraberliğe her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemeçte olduğumuzun bilincindeyiz.

“Terörsüz Türkiye” adıyla tanımlanan süreçte PKK terör örgütü; 5-7 Mayıs 2025 tarihlerinde, iki ayrı yerde toplanan Olağanüstü 12. Kongresiyle PKK adıyla yaptığı faaliyetleri sonlandırdığını, 12 Mayıs 2025’te ilan etmiştir. Türk Ocakları olarak bu “süreç”in başından itibaren teröristbaşının muhatap alınması, PKK’nın Suriye yapılanmasının süreç içindeki konumu, devlet yetkililerinin pazarlık olmadığı açıklamalarına karşılık PKK ve DEM Parti çevrelerinin birtakım beyanları gibi sebeplerle konu hakkındaki itiraz ve çekincelerimizi Türk milleti ile paylaştık. Nitekim yapılan araştırmalar da Türk milletinin ezici çoğunluğunun PKK ve uzantıları ile birlikte varılacak bir menzil olmadığı kanaatini taşıdığını ortaya koymaktadır.

Terörsüz bir Türkiye, elbette Türk milletinin bütün fertlerinin dileğidir; ancak bu toprakları şehit kanlarıyla vatanlaştıran Türk milleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin üniter millî devlet yapısına halel getirecek ve Anayasa’daki Türk vatandaşlığı tanımını değiştirecek hiçbir “çözüm”ü kabul etmez, etmeyecektir. Türk Devleti’ni, Kürtlere karşı soykırım yapmakla suçlayan, “ulusların kendi kaderini tayin” ilkesi çerçevesinde “haklı bir silahlı mücadele”den dem vuran, Lozan Antlaşması'nı hedef tahtasına koyarak Sevr’e dönüşü talep eden bir fesih açıklamasını yapan, terör eylemlerinden en küçük pişmanlık duymayan teröristlerin bölücü ve yıkıcı faaliyetlerine son vermelerine inanmamız beklenmemelidir.”