Yıl 1926… Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla yürürlüğe giren Kabotaj Kanunu, Türk denizlerinde egemenliğimizin simgesi oldu. O gün bugündür, 1 Temmuz geldi mi denizle kucaklaşır, maviliklere bir selam çakarız. Ve Alanya… Bu güzel sahil kenti, her yıl olduğu gibi bu yıl da Denizcilik ve Kabotaj Bayramı’na hazırlanıyor.
Hazırlanıyor derken öyle birkaç sandal, birkaç bayrakla değil… İskele’den kalenin burçlarına kadar bir bayram havası var şehirde. Alanya Liman Başkanı Mehmet Sayhan’ın daveti açık ve net: “Herkesi bekliyoruz. Coşku büyük, ödüller daha büyük!”
En çok neyi bekliyor Alanya halkı? Elbette yağlı direk yarışmasını! İzlemesi ayrı heyecan, katılması ise cesaret işi. Deniz üstüne uzatılan yağlı direğin ucunda dalgalanan bayrağa ulaşmak… Kolay mı? Hem deniz altından gelen tuzlu serinlik, hem yukarıdan vuran güneş, hem de sabun gibi kaygan bir direk... Ama başaran için hem büyük ödül var hem de geçen yıl gelenek haline gelen o meşhur “şampiyon kemeri.”
Bu sadece bir yarış değil aslında. Bu, denize sevdalı bir milletin kendi sularında özgürce var olma hikayesi. Alanya için deniz sadece turizm değil, kültür, yaşam, nefes demek. İskele Meydanı’nda toplanan kalabalık da bunun kanıtı. Çocuklar dondurma peşinde, babalar gözlerini yarışmacılardan ayırmıyor. Anneler bir yandan sohbet ederken diğer yandan telefonlarının kamerasında en güzel kareyi yakalamaya çalışıyor.
Denizin tuzu, martıların sesi, alkışlar ve kahkahalar… Alanya yine bir bayramı daha denizle taçlandırıyor. Bir yandan da unutmuyoruz: Bu bayram, bize bu toprakları ve bu denizleri emanet edenlere duyduğumuz minnetin bir nişanesi.
1 Temmuz’da İskele’de buluşuyoruz. Hem bayramı kutlamaya, hem eğlenmeye, hem de geçmişten bugüne gelen bu güzel geleneğe omuz vermeye… Deniz bizim, bayram hepimizin! Kalın sağlıcakla.