İnsanların hayatında 'ilkler” çok önemlidir. 'İlk doğum, ilk adım, ilk diş, ilk okul, ilk aşk” kişiye özel ilklerdir. İnsanın unutamadığı, hatta not aldığı önemli günlerdir. Ancak, ülkelerin geleceğinin belirlenmesinde...
İnsanların hayatında “ilkler” çok önemlidir. “İlk doğum, ilk adım, ilk diş, ilk okul, ilk aşk” kişiye özel ilklerdir. İnsanın unutamadığı, hatta not aldığı önemli günlerdir. Ancak, ülkelerin geleceğinin belirlenmesinde rol alan ilk kişiler ve ilk olaylar ise, tarihe geçen ilk’lerdir.
Türkiye’de “ilkler” ile ilgili yazılı bir belge var mı diye merak ettim. Yaptığım araştırmalarda böyle bir kitaba rastlayamadım, ancak belirli konularda kitaplar yazıldığını gözlemledim. Örneğin, “TBMM’nin İlk’leri”, “İstanbul’un İlk’leri ve En’leri”, “Havalarda İlk Türk Kadınları” gibi.
İlk araştırma kitap taslağım “BİLGİLOJİ”yi 5 yıllık bir sürede hazırladım. Kitapla ilgili araştırmalar yaparken, Türkiye’de uygulanan birçok “ilkler”e rastladım ve bunların bir bölümünü kitabıma aktardım. Gördüm ki Türkiye’de ilk olan insanlar ve olaylar ayrı bir kitap konusu teşkil edecek kadar çok ve ilginç. Düşündüm, taşındım ve bunları kitaptan ayıklayıp ayrı bir kitap haline getirmeye karar verdim. Üstelik, bu bilgileri ilginç ve nefis fotoğraflarla da güzelleştirdim.
Bilgiloji’de yer alan ilk’ler, genelde Osmanlı’nın son dönemindeki bilgileri kapsar. Ben, daha çok Türkiye’nin kuruluşundan bugüne kadar olan gelişmelerin ilk’lerini kaleme almak istiyordum. Zira, özellikle Edebiyat, Sinema, Eğitim ve Spor gibi etkinliklerin ilk’leri, Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinde gelişmiştir. Neticede, eski dönem ilk’ler Bilgiloji’de, Cumhuriyet Dönemi ise, Türkiye’nin İlk’leri’nde yer almış oldu.
Kurtuluş Savaşı’nın başlangıcını baz alarak yaptığım sıralamada, ilk insan ve ilk olayları konularına göre, farklı başlıklara ayırdım. Gördüm ki ortaya 25 ana başlık çıkmış. Örneğin siyasette, tüm spor dallarında, eğitimde, basında, havacılıkta, denizcilikte, ulaşımda, dinimizde, bankacılıkta, engellilerde, müzik ve sinemada, magazinde, güzel sanatlarda, tıpta, radyo ve televizyonda birçok ilk’ler ortaya çıkmış.
Bir de kahkahalarla güleceğiniz ilk’ler var ki onu da “Gülümseten İlk’ler” başlığıyla düzenledim ve kitabım basıma hazır hale getirildi.
Umarım “Türkiye’nin İlk’leri”, ileride hep iftiharla anımsayacağımız insanlar ve olaylarla dolu olur. Düşünebiliyor musunuz? “Ay’a çıkan İlk Türk, Olimpiyatlarda ilk kez 10 Altın Madalya birden kazanan Türk sporcu, Şampiyonlar Ligi’ni ilk kazanan takım, Dünyada albümü en çok satan ilk Türk sanatçı, AB’ye katılan ilk Müslüman ülke vb.” gibi olaylarla anılmayı ve bunları yazmayı ne kadar isterdim. Gelecek nesil belki bunlara şahit olacak ama olsun, biz önce geçmişimizi unutmayalım, geleneklerimizi yitirmeyelim, Cumhuriyetimizi yaşatarak, çağdaş bir ülke olabilmenin çarelerini arayalım. Diğerleri nasıl olsa bir gün gerçekleşecektir.
İki yıla yakın kitap dünyası içinde yer alan İsim Yayınları, “Bırakmayı Düşündüm / Hulki Cevizoğlu”, “Görünmez Holding / Tuncay Mollaveisoğlu”, “Şemsiyemin Telleri / Mehmet Muhsinoğlu”, “Bir Numaralı Tanık / Kurtul Altuğ”, “Başkan, Bir Şehir Efsanesinin Çöküşü / Cemal Acar”, Türk Basın Tarihi / Erdoğan Tokmakçıoğlu”, “Monşerler / Cemil Ünlütürk” gibi kitaplarının yanına, “Türkiye’nin İLK’leri-Kurtuluş Savaşı’ndan Günümüze İlk Olaylar ve İlk İnsanlar / Önder Güney” kitabı da çok yakında elinizde olacak ve beğeninize sunacaktır.
Kitapta, kaynağı Alanya olan ve Türkiye’nin ilk’lerinden olan 3 adet konu var. Bunlar :
1- İlk resmi astım mağarası : Damlataş Mağarası
2- İlk AKPM Başkanı Türk Siyasetçi : Mevlüt Çavuşoğlu
3- İlk yerel internet gazetesi : Yeni Alanya Gazetesi
Yazıların içeriğini kitapta okuyacaksınız tabii ki. Gerçi bu konular, Alanyalıların bildiği konular, ancak bunu tüm Türkiye’ye duyurmak, boynumuzun borcu elbette.
Bu kitabı okuduktan sonra, Türkiye’nin nereden nereye geldiğini anlayacak, geçmişte oluşan olayların ne çabuk unutulduğunu da gözlemleyeceksiniz. Bazı olayları tatlı bir tebessümle anımsarken, bazılarını nefretle anacaksınız.
Yaz aylarının ortalarında elinize geçeceğini planladığımız bu kitap, umarım Türkiye’de eksik olan bir açığı da kapatmış olur.
Sevgili okurlarım, kitaplarım piyasaya çıktığında, sizlere mutlu haberi bu sütunlarda duyuracağım. Umarım, beğenerek ve severek okuyacağınız bir kitapla buluşursunuz.
Sizlere, yüz yüze gelip teşekkür edemesem de bir gün mutlaka kitap fuarlarında, imza günlerinde bir araya gelmeyi temenni ediyor, okuma alışkanlığınız hiç eksilmesin diyorum.