BİLADER, benim bi abbab var. Keloolan hayılacadır cavırlara çapıd satar. Bunun kilosu bi kere 150 oggaya yakınıdı. Beli bi dönüm varıdı. Göbee dersen tana gannı gibiidi. Bildiin bi gara sıırıdı. Bi oturuşda üç egmee nesin demez, yalaaverir...

BİLADER

, benim bi abbab var. Keloolan hayılacadır cavırlara çapıd satar. Bunun kilosu bi kere 150 oggaya yakınıdı. Beli bi dönüm varıdı. Göbee dersen tana gannı gibiidi. Bildiin bi gara sıırıdı. Bi oturuşda üç egmee nesin demez, yalaaverir atıverirdi. Keloolanın boyu posu da uzun, hööle tanıdıında besereg gibiidi. Hindikinler bilmez, besereg deyi gancıg deveye deller. Öndüün bu keloolanı gördüm, bilemedim. Bildiin ılgıdır gibi olaalmış. "Noldu sana, bi maraz mı gabdın? Eyice erimiş gedmişsina" dedim, annadıverdi. Bu diyed dogduruna gedmiş. Dogdur yaana, şekerine bagmış. Buna günde 7 öğün yemeg vermiş. Izar ızar herşeyden yemiş, dogdurun dediglerini dudmuş. Günde bi saad gadar da yörümüş çarşı içlerinde. Bilader keloolan 30 kilo zayıflamış, keletir gibi guruyagalmış. "Dogdur 7 öğün yedirdi, heç acıgmadan zayıfladım" deyoru. Ben de "Ulan biz günde 3 öğün yeyoz, 7 öğün gara sıır gibi yemişsin, tabi acıgmazsın" dedim gari. Pırava keloolana.

Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.