Bilader, bazar günü yaamır yaadı, serinledidi ortalıg emme dün yazın geliverdiini annadım. Emme bu sene Alanya'ya yaz geç geldi. Beliki 30 gün aralayıgdır. Şeerde birkice işim varıdı, gara cavaala indim. Moturu Atatürk Evi'nin yanna godum, aşşa inersem tırafig polisi deggelir deyi. Aşşa dooru yörüdüm. 10 dagga soona ter yargınımdan çıgdı. Yaz gari geliverir. Hinden keeri günden güne hava ısıcaglaşıcag. Alanya'nın ısıcaanı hepiniz eyi bilirsiniz, adamı muhaldır. Ben engi Alanya'da doodum, engi Alanya'da ölesoldum emme engi gan ısıcaana bi tüllü alışamadım bilader. Isıcagda bildiin gilig yudmuş bozalag gibi oluyom. Tellediimde de acilen çimmem ilazım. Deelise bedenim gurdeşen admış gibi gaşınıyoru. Dün şeerde işi bitirirke taa cavaya bindim, dooru gendimi eve addım. Hammamda sovug suyula gözelce bi çimdim, gendime geldim. Avrad "A yer yudasıca. Hu havalarda sovug suyula çimilir mi, hasdalanıcagsın da belan beni bulucag?" deyi çıırınır. Avradıla ıcıg dalga geçdim gari. "Isıcag suyu görüsem ben hindi zabdolmam" dedim, "Çatokuna oğrayasıca" deyi çırınır. Avrada evel zamanının bi hikayesini de annadıverdim. Evel herifin biri eyice gocaamış, yaşı 80'e yakınımış. Bi gün eve çıkarkana avrada sesdenmiş, hööle demiş: "Avrad suyu ısıt. Olusa olur, olmazsa çay demleriz."
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.