Öndüün aşamüstü çarşıda avradıla dolaşırkene eskiden tanıdıım bir argadaşa deggeldim. Ende argadaş Gızılcaşeer'de yaşarıdı. Bobasının da bi moturu varıdı. Bobası okul çıkışlarında argadaşımı alır yokuşyokarı avır...
Öndüün aşamüstü çarşıda avradıla dolaşırkene eskiden tanıdıım bir argadaşa deggeldim. Ende argadaş Gızılcaşeer'de yaşarıdı. Bobasının da bi moturu varıdı.
Bobası okul çıkışlarında argadaşımı alır yokuşyokarı avır avır gedelleridi. Ende argadaşımın şikati varıdı esgilerden. Bobası o yokuşu çıkarkana zavallı argadaşcazım arkadan düşüveririmiş. Bobası da heç onun düştünü farketmezimiş. Bobasının argasından "Boba, boba, ay boba!" deyi çırınırımış. Bobası da yoguşun başında beglerimiş. Evel bu konu da nerden çıktı demen ayeen bu argadaşın gollarında, bacaglarında biseel yara izleri var, taa da geçmemiş. Ay argadaş ciletci mi oldun endee izler neci dedidim o da evel dertlimiş baya bi bobasından anladıverdi.
Boban ende motoru saddı mı deyi sordum, "Nerde satıcak a gardaşım, ta gedeyde durur" dedi. Sohbet baya uzaverdinden ayaglarıma gara sular indi. İzlerini sorduuma, sorucama pişman oldum. Hadi gardaşım eve gelin gedin de esgilerden gonuşalım dedim, o da eyi olur dedi, ayrıldıg gari.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.
