​HER yerel seçim, yeni bir heyecan, vaatler ve umutlar getirir. Zafer sevinci yaşanır, kutlamalar yapılır, planlar ve projeler konuşulur. Ancak bu döngüde her zaman bir bekleme süreci vardır. Seçmen, yeni yönetime bir şans tanır. "Bir plan yapsınlar, hazırlansınlar, bekleyelim görelim" der. Bu tolerans süreci, genellikle en az bir yıl sürer.

​Ancak yerel yönetimlerin beş yıllık görev süresi, ilk bir yılın hazırlık, son bir yılın ise yeni seçimlere hazırlık safhası olması nedeniyle pratikte üç yıla sıkışır.

Alanya Belediye yönetimi de o kritik üç yıllık hizmet diliminin ilk altı ayını geride bırakıyor.

​Belediyenin çalışmaları ve hizmetleri, biz basın mensuplarına düzenli olarak servis ediliyor. Hangi mahalleye ne yapıldığı, hangi projenin başlatıldığı gibi bilgilerle donatılıyoruz.

Ancak önemli olan, bizim gördüğümüz veya bize sunulan değil, sokaktaki vatandaşın ne hissettiği ve ne gözlemlediğidir.

​Artık o "Hele bir bekleyelim" toleransı sona ermiş durumda. Alanya'da vatandaş, yürüdüğü kaldırıma, yaşadığı sokağa ve caddesine bakıp hayatında nelerin değiştiğini sorguluyor.

Gözle görülür, somut hizmetler arıyor. Eğer beklentiler somut olarak hizmete dönüşmüşse, sokakta enerji yükselir ve takdir duyguları başlar. Aksi durumda ise ufak ufak eleştiriler kendini göstermeye başlar.

​İlk bir yıldan sonra sokağın dili "Evet, olacak, güzel gidiyor" şeklinde olursa, o yönetim için her şey yolunda demektir.

Ama hala "Ortada bir şey yok, sanırım bu böyle de devam edecek" dili hakimse, bu durum, yönetenler için tehlike çanlarının çaldığı anlamına gelir. Unutulmamalıdır ki, ilk izlenimle oluşacak kanaati değiştirmek her zaman zordur.

​Ben kendi kişisel kanaatimi yazmayacağım ancak sahada bir umutsuzluk olduğunu belirtmek istiyorum.

Bu, sadece benim değil, birçok Alanyalının dile getirdiği bir hissiyat.

​Şimdi Alanya Belediyesi için kritik bir eşikteyiz. Artık hizmetin sözden eyleme geçmesi, vatandaşın beklentisine somut adımlarla cevap verilmesi gereken bir dönemdeyiz.

Basın bültenleri ve tanıtım videoları elbette önemlidir ancak sokağın nabzını tutan hizmetler, tüm bu tanıtımlardan daha güçlü bir iletişim aracıdır.

​Büyük bütçeli, uzun soluklu projeler planlanırken bile, vatandaşın günlük hayatına doğrudan dokunacak küçük ama etkili çalışmalar yapılabilir. Bunların başında da vatandaşın yürüdüğü bakımsız kaldırımların onarımı geliyor.

​Alanya yönetiminin, sokağın sesine kulak vermesi şart. Çünkü Alanya'nın karnesi ne bizim yazdığımız yazılarda ne de belediyenin hazırladığı raporlarda, bizzat sokaktaki vatandaşın gözlemleriyle yazılacak.

Önümüzdeki iki buçuk yıl, bu sınavın sonucunu belirleyecek.

Esen kalın...