GÖZLERİNİ kapatıp İstanbul'u dinleyen Orhan Veli gibi, ben de gözlerimi açıp Alanya'yı dinliyorum. Ama duyduğum tek ses, sirenlerin ve korna seslerinin bitmek bilmeyen senfonisi. Keşke Orhan Veli'nin dizeleri kadar romantik olsa benim dinlediğim şehir.
Keşke hayallerdeki gibi bir metro hareket etse Demirtaş'tan, sahil boyunca denizin mavisine dalıp gitse ve yolcularını huzurla alsa...
O metroda herkesin yüzünde bir tebessüm, ellerinde bir kitap olsa. Ne korna sesleri ne de ani sollamalar...
Sadece rüzgârın fısıltısı ve dalga seslerinin ritmiyle ilerleyen bir yolculuk...
Ama gelin görün ki, gerçekler hayallerden çok daha farklı.
Dünyada toplu taşıma, artık sadece bir yerden bir yere gitmek için kullanılan bir araç olmaktan çıktı.
Londra'dan Tokyo'ya, Berlin'den Dubai'ye, şehirler, otomasyonla çalışan metrolar, hızlı trenler ve elektrikli otobüslerle geleceğe yelken açıyor.
Bu şehirler, ulaşımı sadece bir gereklilik olarak değil, aynı zamanda bir yaşam kalitesi göstergesi olarak görüyor.
İnsanlar, konforlu, hızlı ve çevre dostu ulaşım çözümleriyle nefes alıyor.
Oysa biz, Alanya'da hala otomobillerin ilk icat edildiği dönemlerin romantizmini (!) yaşıyoruz.
Her yıl milyonlarca turisti ağırlayan bu eşsiz şehir, ne yazık ki ulaşım sorunu ile boğuşmaya devam ediyor.
Kendi ülkelerinde metro konforuna alışık olan turistler, burada kendilerini adeta bir zaman yolculuğunda buluyorlar. Trafiğin karmaşası, otobüslerin kalabalığı tatil keyfini gölgeliyor.
Şehrin dar sokaklarında yaşanan keşmekeş, bir turist için egzotik bir macera gibi görünebilir.
Ama bu egzotizmin, her gün işe gidip gelen bir Alanyalı için ne anlama geldiğini kimse sorgulamıyor.
Oysa onlar da huzurlu ve konforlu bir yolculuğu hak etmiyorlar mı?
Peki, neden? Alanya'nın bu eşsiz güzelliği, neden modern bir ulaşım ağıyla taçlandırılamıyor?
Yıllardır konuşulan metro ve tramvay projeleri, sadece seçim vaatlerinde mi kalmaya mahkûm?
Her seçim öncesi ortaya atılan ve sonra unutulan bu projeler, halkın umutlarıyla oynamaktan başka ne işe yarıyor?
Alanya'nın o efsanevi ulaşım sorunu, gerçekten çözümsüz mü? Yoksa bu sorun, birilerinin işine mi geliyor?
Belki de durum şu: Şehrin ulaşım sorunları, Alanya'nın kendine özgü bir çekiciliği! O korna sesleri, o trafikte geçirilen anlar ve o otobüslerde yaşanan sohbetler, tatilin bir parçası haline geldi.
Kim bilir, belki de turistler, buraya gelip bu eşsiz kaosu yaşamak istiyorlardır. Sonuçta, gerçeklik anlamsızlaştığında devreye hayaller, romantizm ve şiir girer.
Biz de öyle yapıyoruz, Alanya'nın ulaşım sorunlarına şiirler, vaatler ve hayallerle bir çözüm arıyoruz.
Çünkü görünen o ki, gerçek bir çözüm için daha çok beklememiz gerekecek. Ve o zamana kadar, gözlerimizi kapatıp hayal kurmaya devam edeceğiz.
Esen kalın...