Geçtiğimiz cuma günü saat 22.00 sıralarında büyükşehir statüsünde olan iller ve Zonguldak’ta hafta sonu için “ sokağa çıkma yasağı ilan edildi”… Dakikalar içinde de “çarşı karıştı”…
Alanya da dahil, istisnasız her yerde tüm uyarıları, kuralları hiçe sayan insanlar, kendini sokağa atarak yiyecek-içecek stoklamaya çalıştı…
Tam bu noktada bir film sahnesini aktararak izah edelim…
Oflu Hoca, cami cemaatini telefonlarını kapatmaları konusunda uyarırken, defalarca “yapmayın, etmeyin günah olur” der…
Cami cemaati bu uyarılara kulak asmaz…
Oflu Hoca son uyarısında “eğer kapatmazsanız o telefonları kıçınıza sokarım” der…
Cami cemaatinin hepsi telefonlarını kapatır…
Bunu gören Oflu Hoca camiye bir daha uğramaz…
Cemaat merak eder, “ne oldu hoca neden gelmiyorsun” diye sorar…
Oflu Hoca aynen şu yanıtı verir…
“Ben size defalarca telefonlarınızı kapatın günahtır diye uyardım ama kapatmadınız. Son kez kıçınıza sokarım dedim, hepiniz kapattınız”…
Cemaat “evet doğru” diye onaylar…
Oflu Hoca şu cümleyle noktayı koyar…
“Demek ki neymiş, bu millette kıç korkusu Allah korkusunun önüne geçmiş, o halde hocaya da gerek yoktur”…
Tam da bu hesap işte…
“Aç kalma korkusu virüs korkusunun önüne geçince” insanlar kendilerini sokağa atarak açık bulduğu her dükkanı adeta yağmaladı…
Bir birine girdi, kavga etti filan…
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu diyor ki…
“Bu kararı büyük marketlerin kapanış saatinden önce açıklasaydık, manzara daha kötü olabilirdi, tüm marketler yağmalanabilirdi”…
Bu şu demek aslında…
Devlet, vatandaşının ne yapacağını biliyor ve vatandaşına güvenmiyor…
Buna karşılık vatandaşlar da şunu söylüyor…
“Efendim, iki saat kala açıklanmamalıydı, hazırlıksız yakalandık” filan…
Sokağa çıkma yasağını açıklayan devletin, iki gün için alacağı tedbirlerle vatandaşını aç bırakmayacağını düşünemiyor…
Peki bu ne demek…
“Vatandaş devletine güvenmiyor” demek…
Devlet vatandaşına, vatandaş da devletine güvenmeyince ortaya böyle “trajikomik manzaralar” çıkıyor işte…
“Sokağa çıkma yasağının açıklanmasıyla birlikte alınan ek tedbirler de açıklansaydı bu kadar panik yaşanmazdı” filan da deniliyor haklı olarak…
Şahsım olarak buna da katılmıyorum doğrusu…
Aynı manzaralar yine yaşanırdı…
Özetleyecek olursak, bu konuda önemli olan iki nokta var…
Birincisi…
Devlet vatandaşına güvenmiyor, vatandaş da devletine güvenmiyor…
İkincisi…
Kıç korkusunun Allah korkusunun önüne geçmesi gibi, aç kalma korkusu virüs korkusunun önüne geçti…
Başka söze de gerek yok…
Nokta…