Sizler de görebilirsiniz. Artık çok kolay. Vizesiz. En ekonomik seyahatlardan birisidir. Çeşitli alternatif yolları ve seyahat gurupları vardır. Arzu etmek kavuşmak demektir. Bizler, bu seferde kadınların çoğunlukta olduğu (40) çeri (asker) bir gurup Alanyalıyız. Çok kültürlü, çok dinli, çok uluslu azınlık, farklılıkların birlikte yaşadığı muhteşem coğrafyada dizelenmiş altı bağımsız ülkeciği hafta içinde tamamen gezip göreceğiz. Bu çok etnikli, çok etnisiteli, dini ve ırki ayrılıklar yığını karmaşık, çapraşık ama barışıktır. Büyüleyici turizm coğrafyası, tarih ve kültür hazinesinde bir gül bahçesinde gezercesine turluyoruz.

UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan, 2004 yılında yeniden açılan ve Türkiye'nin desteğiyle tamir edilen Neretva nehri üzerinde Mimar Sinan'ın talebesi Mimar Hayrettin tarafından 1557-1566 yıllarında inşa ettirilen Monstar Köprüsü'nden geçiyoruz. Osmanlı eski toprakları; Balkan ülkelerinde, soğuk savaş sonrası, 1991'den sonra, dağıtılan eski Yugoslavya’da atalardan kalan tarihi derinliğin izlerini sürmekteyiz. Bölgede tarihi değerler; sayısız Türk eseri camiler, kervansaraylar, ticaret yolları mevcuttur. Her yönüyle büyüleyici arkeolojik, antik, tarihi estetiğe sahiptir.

Söz konusu iklimde tarihi eserler yanında siyasi, sosyal, kültürel, dini değerler manzumesi izlerini görme mümkündür. Osmanlı'nın Balkanlar'da uzun süren hakimiyeti 1354'lerden 1913'lü yılları kapsamaktadır. 18. Yüzyılda Berlin Antlaşması sonrası Slovenya, Hırvatistan, Bosna-Hersek Osmanlı’dan ayrılmış; 3 mart 1878'de, Rusya’yla imzalanan Ayastafenos antlaşmasıyla bölge tamamen kaybedilmiştir.

Osmanlı İmparatorluğu 1299 yılında kuruluşundan itibaren Doğu'da Selçuklu beyliklerini kontrol altına alırken; Batı'da da Balkanlar'a doğru yürümeyi tercih etmiştir. 1463-64 yıllarında Fatih Sultan Mehmet'in komutasındaki seferde müttefikleriyle Macar krallığı, Hersek düklüğü ve Bosna krallığı arasında 300'den fazla müstahkem bölgeyi ele geçirmesiyle gerçekleşmiştir. O dönemlerde Saraybosna önemli ticaret merkezlerinden birisidir. Dubrovnik, Sırbistan, Makedonya tarımsal ve madeni ürün boldur. Avrupa'daki gelişmelerin takibi ve ulaşılması daha kolay olduğundan önemli yerleşim merkezleri arasında yer almaktadır.

Savaş öncesi Yugoslavya krallığı yıkılınca; önce 1943 yılında Demokratik Federal Yugoslavya, 1946 yılında, Josip Broz Tito Yugoslavya Federal Halk Cumhuriyeti'nin ilk başkanı olmuştur. Tito soğuk savaş döneminde “Bağlantısızlar hareketini” kurmuş. Son yüzyılın siyasi akımları nedeniyle, etnik milliyetçilik ve iç savaşlar uzun süre ülkeyi huzursuz etmiştir. 1991 yılında doğu bloku, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin dağılmasından sonra; 2. Dünya Savaşı sonrası kurulmuş olan Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti, yaşanan iç savaş nihayetinde 1992'de dağıtılmıştır.

Özerk cumhuriyetler mevcut sahip oldukları sınırları çerçevesinde; Bosna-Hersek, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Hırvatistan, Slovenya ve Kosova bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. Türkiye'den önemli miktarda turist çeken bölgenin cazibesi doğal güzelliği yanında vizesiz giriş ve eski Türk tarihi yapıtları, Türk-İslam kültür sanatının izleridir.

Bölgede Türk kardeşlik ve dostluğu saygındır. Hatırlatmakta yarar vardır. Bu seyahatle Bosna-Hersek'te Neretva nehri üzerindeki Monstar Köprüsü'nden geçtik ama Sen'den hala geçemedik! Meğerki Sen, Paris'teymiş. Bir dahaki sefere Mevlâ'm kerimdir!..