BİLADER, bizim Alanya'da ıramedli Hambal Kerim Dayı'mın torunu Hasan Gılıc'ı bilmeyen yogdur. Engi Hasan Gılıc'ın şiyirleri dünyaya yayıldı. 'Kevki'den bi aşg hikayesi' deyi şiyirile başladı, izimden yörüyoru....

BİLADER

, bizim Alanya'da ıramedli Hambal Kerim Dayı'mın torunu Hasan Gılıc'ı bilmeyen yogdur. Engi Hasan Gılıc'ın şiyirleri dünyaya yayıldı. 'Kevki'den bi aşg hikayesi' deyi şiyirile başladı, izimden yörüyoru. Hasan Gılıc'ın başına öndüün bi iş gelmiş, avguşlarımdan Durali Kevki annadıverdi. Hasan'a ıramedli dedesinden bi masa galmışımış. Hatırayı hazeder, saglarımış evde. Öndüün masanın bi ucu yere düşmüş. Bagmışımış masanın bacaa yog. Meerem gurdlar kemire kemire masanın bacaglarını yolemen edmişler. Hasan "Dede yadigarı, varaan sanayide yabdıraam gelem" demiş, masayı evin ööne indirmiş. Bi argadaşından arkası açıg sikoda almış, masayı sikodaya gomuş. Gel gelelim Hasan, sikodanın az acemisimiş, ardın ardın çıkarkana bi renoya takada düşürmüş. Reno'nun saabı çırınaragdan öteden aarı gelmiş "Engi arabayı ben boya fırçasıla aldım" deyi barınırımış. Meerem adam boyacımış, ondan engile derimiş. Neyise Hasan "Gardaşım ben yabdırıveriyim arabanı, zil gurbası gibi çıırınıb durma, hindi kel bi yerine vurucam, başıma bela olucagsın" demiş. Neyise adam sesi kesmiş, Hasan sanayide hem masayı yabdırmış, hem de boyacının arabasını yabdırıvermiş, iş dadlıya baalanmış. Burdan Hasan'a gecmiş olsun deeyoz.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.