Gerçekten şaşkınlık içerisindeyiz. Artık trajikomik bir tiyatronun başrol oyuncuları gibiyiz ama kimsenin gülmeye mecali kalmadı.
​Haftalardır beklenen o meşhur asgari ücret zammı açıklandı: 28 bin 75 TL. Rakam telaffuz edildiği an, henüz o para kimsenin cebine girmeden, banka hesaplarına yansımadan raflar bir gecede "güncellendi". Dün 40 lira olan bir litrelik meşrubatın bugün etiketi 70 lira olmuşsa, burada ekonomi biliminden değil, düpedüz bir akıl tutulmasından bahsediyoruz demektir. ​Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz?
​Vatandaşın cebine girecek üç kuruş zammın kokusunu alan fırsatçılar ve denetim mekanizmasındaki boşluklar, halkı nefes alamaz hale getirdi. Ev kiraları bugün 30 bin liradan kapı açıyor. "En uygun" dediğiniz, 15 bin liralık evler ise kelimenin tam anlamıyla harabe! İnsan onuruna yakışmayan, rutubet içindeki o evlere bile bu paralar istenirken; eli yüzü düzgün, "adam gibi" bir evde oturmak isterseniz 20-25 bin lirayı gözden çıkarmak zorundasınız. Gelin şimdi bir matematik yapalım; tabii biliyorsanız! Asgari ücret 28 bin 75 TL. Düzgün bir eve 25 bin TL kira verdiniz. Geriye ne kaldı? Koskoca bir hiç: 3 bin 75 TL! Herhalde bizim ekonomimizi yönetenler, o hesaplamaları yapanlar kesinlikle matematik bilmiyorlar. 3 bin lira ile bir ay boyunca elektrik mi ödenecek, su mu yatırılacak, yoksa taş mı yenecek? Doğalgazın, ulaşımın, mutfak masrafının yanına bile yaklaşamıyorsunuz. ​Bitmedi... Okula çocuk gönderiyoruz. Kantin fiyatları almış başını gitmiş. Bir çocuğun önüne günde sadece 200 lira koysanız ayda 6 bin lira yapar. Sadece bir çocuğun okul masrafı, kiradan geriye kalan paranın iki katı! Bu nasıl bir hesaptır, bu nasıl bir vicdandır? ​Ne yapıyorsunuz siz? Bu halkı ne yapmaya çalışıyorsunuz?
İnsanları çıldırtmak mı, yoksa yok saymak mı amacınız? "Asgari" adı üstünde, en alt sınır demekti; şimdi ise bu rakam "imkansız yaşam sınırı" haline geldi. ​Buradan yetkililere sesleniyorum: Raflardaki bu fütursuzca artışa, fahiş kiralara ve bu çarpık düzene artık bir dur deyin! Ekonomiye bir düzen getirin. Kağıt üzerindeki rakamlar kimseyi doyurmuyor, mutfaktaki yangın her geçen gün daha da büyüyor. ​Yeter artık, gerçekten yeter!