ÖNDÜÜN şeerde bi abbabın düggenine Arap turisler geldi. Bülüçlü tovug gibi öönde biseel çocug, ardında iki dene de garı var. Garılar, herifin garılarıımış. Düggenden birer entarilig, pantullug, bicamalıg kesdirib geddiler. Laf lafı...
ÖNDÜÜN
şeerde bi abbabın düggenine Arap turisler geldi. Bülüçlü tovug gibi öönde biseel çocug, ardında iki dene de garı var. Garılar, herifin garılarıımış. Düggenden birer entarilig, pantullug, bicamalıg kesdirib geddiler. Laf lafı açdı, benim abbab Araplarıla ilgili bir fıgra annaddı. Güle güle gannım daaldı. Bi annadıvereen de dınlan.
Sultanın biri en itimad eddii adamını Arabisdan'a Hünkar deyi gönderiyoru. Hünkar Arabisdan'da gezelerkene bagmış, Araplar entari geyiyorullar emme lekin altlarına don geymeeyorullar, bi rüzgar esdimiidi durum heç eyi deel. Habar salmış, don geymeyenler gadının ööne çıkarılıb, mapusa gatılıcag deyi. Aradan bi hayıla vakıd geçmiş, Arabın birinin don geymedii görülünsüre gadının ööne çıkarmışlar. Gadı herife sormuş:
- Adın ney?
- Abdülmecid
- Bobaan adı ney?
- Apdülleziz
- Evli misin?
- 5 dene garım var
- Kaç dene çocuun var?
- İlkinden 15 dene, ikincisinden 13 dene, üçüncüsünden 11 dene, dördüncüsünden 9 dene, beşincisinden 7 dene.
Bunları duyunsura gadı gararını vermiş:
- Abdülleziz oolu Abdülmecid'in beraatına garer verilmişdir, neci derseniz, don geymeye heç vagdı olmadıı anlaşılmışdır.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.