Her ne kadar 'vitrinde belediye başkanlığı koltuğunda oturan isimler” olsa da, belediyelerin meclisleri de son derece önemlidir aslında… Gerek memlekete yapılacak hizmetler, gerek sorunlar karşısında alınacak tedbirlerle ilgili önemli...
Her ne kadar “vitrinde belediye başkanlığı koltuğunda oturan isimler” olsa da, belediyelerin meclisleri de son derece önemlidir aslında…
Gerek memlekete yapılacak hizmetler, gerek sorunlar karşısında alınacak tedbirlerle ilgili önemli işlevi olan belediye meclislerini oluşturan isimler de çok önemlidir doğal olarak…
Özellikle de belediye imkanlarının “birilerine peşkeş çekilmek istenmesi” gibi durumlarda hayati derecede önemlidir bu isimler…
Peki, bir belediye meclis üyesi nasıl olmalıdır ya da nasıl olmamalıdır…
Anlatayım…
Her şeyden önce mensubu olduğu siyasi partisinin, belediye başkanının ya da ne bileyim milletvekilinin “pohpohçusu” olmamalıdır…
Daha da önemlisi, belediye meclis üyesi, “emme basma tulumba” gibi, mecliste sadece “evet ya da hayır” diyen bir görevli olmamalıdır…
Bir başka deyişle, mecliste sayıyı tamamlayan, koltuğu dolduran bir figüran olmamalıdır…
Teşkilat, kadın kolları, gençlik kollarının ve yönetiminin akrabası, yakını ya da “ahbap çavuşu” olmamalıdır
Meclis gündemine getirilen her konuyu irdelemeden, araştırmadan kabullenmemelidir…
Yanlış olduğunu düşündüğü gündemdeki konularla ilgili “sessiz ve duyarsız” kalmamalıdır…
Yanlışlar karşısında mücadelesinde başarısız olunca “istifa etme korkaklığında” olmamalıdır…
Belediye başkanının yokluğunda vekalet almak için takla atan bir karakter konumunda olmamalıdır…
Konumunu eş dostuna peşkeş çekmemelidir…
İş takipçiliği yapmamalıdır…
Kendi menfaat ve çıkarı için çalışmamalıdır…
Belediye meclis üyeliği süresince edindiği mal varlığının hesabını vermekten korkacak kadar yüreksiz, cesaretsiz olmamalıdır…
Velhasıl, görev ve sorumluluğunu bilen, bulunduğu konuma hakkıyla hizmet eden, belediye meclis üyeliği makamının ağırlığını taşıyacak karakterlerde olmalıdır…
Şehirle ilgili teknik bilgileri, nitelikleri, misyon ve vizyonları olmalıdır ve bunlardan asla taviz vermemelidir…
Temiz siyaset adına, şaibesiz belediye meclis üyeliği adına, dürüst, samimi, ahlaklı ve vicdanlı olmalıdır…
Sorumluluğunun maddi manevi yükünü taşıyabilecek durumda ve karakterde olmalıdır…
Belediyeler, kamu kurumu olarak en büyük işveren olduğu gibi en büyük tüccardır da…
Bu nedenle belediyelerin istihdam ve ekonomik açıdan çok önemli işlevleri, imkanları var…
Belediyeler, bu imkanları halkına sunarken eşit ve adaletli davranmak zorundadır…
Belediye meclisi üyesi, eşitliğin ve adaletin sağlanması anlamında topluma güven veren, üstüne düşeni cesaretle yapan, korkmayan, ince siyasi hesaplar yapmayan karakterde olmalıdır…
Sadece mecliste “parmak ya da el kaldırıp indirmekle” belediye meclisi üyesi olunmaz…
Daha doğrusu olunmamalı…
“Tamam anladık ama Alanya Belediye Meclisi’nin son durumu nasıl acaba” dediğinizi duyar gibiyim…
Bir gün onu da anlatırım tek tek…
Bende laf çok, kullan kullan bitmez…