'Çifte standart” deriz ya hani, birazdan anlatacaklarımın yanında 'çok hafif kalır” bu tabir… Alanya'da 'çifte standardın babası” uygulanmaya başlandı son iki günde… Anlatayım… İki gün önce İçişleri Bakanlığı...
“Çifte standart” deriz ya hani, birazdan anlatacaklarımın yanında “çok hafif kalır” bu tabir…
Alanya’da “çifte standardın babası” uygulanmaya başlandı son iki günde…
Anlatayım…
İki gün önce İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan genelge ile coronavirüs mücadelesi kapsamında umuma açık istirahat ve eğlence yerlerinin faaliyetleri geçici süreyle durduruldu, malumunuz…
Eyvallah, buna diyeceğimiz hiç bir şey yok…
Hepimizin sağlığı açısından böyle yapılması gerekiyorsa yapalım…
Yapıyoruz da zaten…
Ancak bir şeyleri “eksik” ya da “yanlış” yapıyoruz…
Alanya’nın önemli bir markası halini almış bir pastane işletmesi, misal…
Alanya Belediyesi zabıta ekipleri diyor ki…
“Açık kalıp, satış yapabilirsin ancak masalara müşteri alamazsın”…
Eyvallah, tamam burada bir sorun yok…
Lakin, aynı işletmenin tam karşısında bulunan bir restaurant var ve buraya her hangi bir yasak yok…
Müşteriler gayet güzel masalara oturuyor, yemeğini yiyor, içmek isteyen içkisini içiyor, filan…
Kısıtlanan tek şey “canlı müzik”…
Dahasını da söyleyeyim…
Bu restaurantın hemen bitişiğinde bir cafe var ve burası da “tamamen kapalı”…
Gel de çık işin içinden…
Devam edelim…
Canlı müzik yayını yapan işletmeler kapalı…
Ancak şehir merkezinde “kebapçı” adı altında hizmet veren işletmelerde hiç bir sorun yok…
İnsanlar bu kebapçılarda yemeğini yiyip, dilerlerse içkilerini yudumlayabiliyorlar…
İki işletmenin arasındaki tek fark “canlı müzik”…
Bu corona denilen illet, bağlamadan, kanundan, kemandan, klavyeden, mikrofondan filan bulaşıyor sanki…
Ya da ne bileyim sahneye çıkan sanatçılar “potansiyel virüs taşıyıcı”…
Daha daha dahasını da anlatayım…
Alanya Belediyesi zabıtası, açık kalan normal bir restauranta giriyor…
Bakıyor, radyo yayınından fonda müzik çalıyor…
Hemen müdahale edip, “radyoyu kapat yoksa tutanak tutup, mekanı kapatırız” diyor…
Allah Allah, tutanağa ne yazacak acaba…
“Dam üstünde un eler, tombul tombul memeler türküsü çalıyordu, büyük abdestim bozuldu” filan mı diyecek…
Hanımlar, beyler bakın…
Buradaki amaç, insanların toplu olarak bir araya geldiği mekanlarda hastalığın bulaşma riskini azaltmak…
Bunun ölçüsü de “canlı müzik” değil, olmamalı…
Kapatacaksan ya da kısıtlayacaksan hepsine aynı muameleyi yapacaksın…
“Mavi boncuk kimdeyse benim gönlüm ondadır” diyerek şark kurnazlığına bürünüp ayırım yapmayacaksın”…
Vebali var bunun, taşıyamazsın…
Nokta…