HAYILACA oldu, çor çocug arar da bulamaz deyi bi cep tilefonu aldım. Benim ufag oğlan alıverdi, ucuz yollu bişey. Gullanmasını öğreniceen deyi göbeem çadladı. Belli bi zaman soona ıcık gıvırmaya başladım. Yalınız bir iki deyus var, heç...
HAYILACA
oldu, çor çocug arar da bulamaz deyi bi cep tilefonu aldım. Benim ufag oğlan alıverdi, ucuz yollu bişey. Gullanmasını öğreniceen deyi göbeem çadladı. Belli bi zaman soona ıcık gıvırmaya başladım.
Yalınız bir iki deyus var, heç üşenmeden beni işlediyollar. Öndüün gecenin bi yarısı tilefon çaldı. Tingedeneg düşmüşün, zavadanak gagdım yatagdan. Ulan, çoraçocaa bi şey mi oldu deyi düşündüm. Elim ayaam zangır zangır titirer, açdım tilefonu, bi garı çıırınıb durur. "Şemseddin Kıllı'yı ararın ben" der. "A gızım yanlış aramışsın. Ben Amat Emmin" dedim. Ben alddan aldıgsıra, dövüceemiş gibi gonuşur kel gız. "İnanmayom, Şemseddin yanında, ille ver" deyoru. Bi de ardından "Pezeveg" demesin mi bana! Bende bi kafa varımış, atıverdi "Senin de, Şemseddin'in de, Kıllı'nın da!" deyi ne varısa sıyırdıvermişim. Kapadıyom gene çalar, gene ayni garı. Velasıl kelam iflahımı kesdi kel avrad. Soona birine deeverdidim, meer o garının sesi banddanımış. Gari endee ıırıbı bana yapanların gulaglarını çınıladdım durdum.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.