Esgiden Alanya'da muzluglar dağın yamaçlarında olurudu. Ondan dolayı, ollardakı tarlaları gıymadlı oğlan çocuglarına verilleridi. Oğlanlar muz ağası olur, keyfine bakar, gız çocugları da, denizin kenarındakı otun zor biddii, sazlıg,...
Esgiden
Alanya'da muzluglar dağın yamaçlarında olurudu. Ondan dolayı, ollardakı tarlaları gıymadlı oğlan çocuglarına verilleridi. Oğlanlar muz ağası olur, keyfine bakar, gız çocugları da, denizin kenarındakı otun zor biddii, sazlıg, çamır çalpag tarlalarda malaglarını sarkıdırlarıdı. Fasille, ülübü, bamya ekelleridi orlara. Ondan soona cavıllar gelmeye başladı Alanya'ya. Deniz kenarları deerlendi. Elin oolu Angara'lardan, İstanbollar'dan geldi geldi, aldı bizim tarlaları. Hindi hepici gömgög zengin oldu. Otelleri, apartumanları dikdiler deniz kenarlarına. Bizim dağdakı muz ağalarıısa gilig yudmuş bozalag gibi sanıddı galdı. Hindi enişdeler ağa oldu.
Hindi muzcular gene derdli. Nolucag engi muzcuların halı bilmem. Esgiden "200 yalag muzum var" dediin zaman akan sular dururdu. 1 kilo etile, 1 kilo muzun fiyeti bi zamanlar ayniidi. Hindi herifin bin yalag muzu var, "Gövre parasını nahıl ödeecen?" deyi düşünüyoru. Öndüün Garagedig'den bi abbabıla görüşdüm. "Engi muz işi eyice maldanda currug oldu" deyoru. "O gadar gövre veriyoz, barnaglar gendini dolduruverdii yok. Evel alan satan da yok. Cavır memleketinden gelen ital muz dinimizi imanımızı gevrediyoru" deyoru. Hökümed engi işe bi el atsa eyi olucag. Evel çarşıda pazarda cavır muzu taa fiyetli. Bizim yelli muz ucuz. Biz de yelli muz alalım. Hem bizim muz tüter tüter olur, dadı gözel olur. Cavır muzu saman gibi. Para gabdırmayalım cavıra.
Benden böönlüg de bu gadar. Hadi galın saalıcaala.