BİLADER engi Alanya'da ende Alanya gonuşmasını unuddurmamag uçun senelerdir oğraşıyom. Piyasaya nam saldım. Her yerde beni gonuşullar emme gel gelelim hindiki yeni nesil bizim Alanya gonuşmasını bilmeeyoru. Öndüün bi düggende oturub...

BİLADER

engi Alanya'da ende Alanya gonuşmasını unuddurmamag uçun senelerdir oğraşıyom. Piyasaya nam saldım. Her yerde beni gonuşullar emme gel gelelim hindiki yeni nesil bizim Alanya gonuşmasını bilmeeyoru. Öndüün bi düggende oturub dururum, iki dene delaanlı geldi. "Kimlerdensiniz siz?" dedim, deeverdiler. Bunnar çıkla Alanyalı. Bobalarını, dedelerini bilirim. Yaşları da 18 ya var, ya yog. Keloolanları bi imtaan edeen dedim. Hu lafları sööledim:
"Ged olaan ötaanına ay alanda galasıcanın zinesi!", "Böveleg dudmuş tana gibi ne depinin!", "Gilig yudmuş bozalag gibi ne düşünün?", "İlii uzadıver de ho beledan aacının dingil depesindeki iki çilkimi alıverem!", "Şibidiği alıver gel ay oğlum", "Yargınımdan sügsünüme dooru bi aarı çakıldı, galdı", "Ulan gancıg ayı gibi neci yatın! Üsemesine. Mırıım gırıg. Maldanda currug."
Taaca saydım, hindi aglıma bunlar geliyoru. Soona delaanlılara "Ne dedim hindi ben size?" dedim, gilig yudmuş bozalag gibi biribirlerine tanırlar. "Heç bişey annamadıg" dediler. Ökelendim, "Yazıglar oğrasın sizin galıbınıza" dedim gari bunlara. Velasıl kelam mırıım gırıldı bilader. Boşuna ömür özeg çürüdmüşüm.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.