**
Dünkü yazıda Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi ( ALKÜ) Alanya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ni masaya yatırmıştık…
Ve şöyle demiştik…
“Neresinden tutsanız elinizde kalıyor”…
“Tel tel dökülüyor yani”
Maalesef bugün de yazıya bu girişle başlamak icap etti…
Yazdıkça “ihbar” geliyor…
Yazdıkça “şikayet” yağıyor…
Bunları bizzat yaşayınca “Hiç mi doğru bir işiniz yok mübarek adam” dedim kendi kendime…
Yönetimden kaynaklanan akıl almaz işler oluyor hastane bünyesinde…
Bugünkü manşet haberimiz, misal…
Akıl alır gibi değil…
Senin elinde devasa bir hastane binası olacak…
Ama sen Covid-19 testi pozitif çıkan hastalarla testi negatif çıkan ancak durumları şüpheli görülen insanları aynı serviste yan yana yatıracaksın…
Şimdiye kadar olmadı belki ama negatif olan insanların burada virüs kapıp, pozitif hale gelmeyeceklerini kim garanti edebilir?..
İnsanları böyle bir riskin içine nasıl sokarsınız?..
Koca binada başka yer mi yok?...
Bunun nasıl bir “mantıklı açıklaması” olduğunu çok merak ediyorum doğrusu…
Günlerden beri yazıp çiziyoruz ama Başhekim Prof. Dr. Hüseyin Lakadamyalı’dan “tık yok”…
Sağır sultandan ses ses geldi, sayın Lakadamyalı sus pus…
Bazıları diyor ki, “Hayrola başhekimden ne istiyorsunuz?”…
Bizim bir şey istediğimiz yok…
Hastanede çalışan eşimiz, yeğenimiz, çocuğumuz ya da ne bileyim bacanağımız, baldızımız filan da yok…
Bizim peşinde olduğumuz tek şey “adalet” ve “kaliteli hizmet”…
Bunu yapabiliyorsan görevine devam edeceksin…
Yok layıkıyla yapamıyorsan da “çekip gideceksin”…
Bu kadar açık, bu kadar net…
Hem hastane çalışanlarının “huzurunu bozmaya” hem de vatandaşların “kaliteli sağlık hizmeti” almalarının önüne geçmeye hiç kimsenin hakkı yok…
Bizim derdimiz tam da bu işte…
Nokta…