Centilmen bir erkek olarak önce bayanlardan başlayalım… Neriman Toktaş… Yıllarını bu işe vermiş, güzel sesi ve farklı yorumuyla hayranlık uyandırmış, ekmek parasını sahnelerden kazanan, kazandığı parayla üniversite öğrencisi iki...
Centilmen bir erkek olarak önce bayanlardan başlayalım…
Neriman Toktaş…
Yıllarını bu işe vermiş, güzel sesi ve farklı yorumuyla hayranlık uyandırmış, ekmek parasını sahnelerden kazanan, kazandığı parayla üniversite öğrencisi iki çocuğunu okutma ve ayakta kalma mücadelesi veren, harika yürekli bir insan…
Emine Karaca…
Ekibiyle birlikte yıllardan beri sahnelerden para kazanan, insanların dinlemeye doyamadığı güzel sesi ve yorumuyla fark yaratan, paylaşımcı, hanımefendi, annesi olduğu iki kızının üstüne titreyen, içi sevgiye dolu kocaman yürekli bir insan…
Birgül Terzi…
Farklı sesi ve yorumuyla Alanya sahnelerinin en tanıdık isimlerinden olan, yıllardan beri sahnelerden para kazanan, kazandığı para ile iki kızından büyük olanına kendi elleriyle düğün yapan, merhametli, iyilik sever güzel yürekli bir insan…
Mehmet Acar…
Alanya’ya geldiğim ilk günlerden beri tanıdığım kadife sesli, hem çalıp hem söyleyebilme yeteneğine sahip, ekmek parasını yıllardan beri sahnelerden kazanan, gerçek bir beyefendi olan, hayır sever müthiş yürekli bir insan…
Erdem Gündüz…
Geçirdiği sağlık problemi nedeniyle ayakta durmakta zorlanırken bile koltuk değneklerine dayanarak sahneye çıkan, yıllardan beri evine götüreceği ekmek parasını Allah vergisi güzel sesi sayesinde kazanan temiz yürekli bir insan…
Ve daha tanıdığım, tanımadığım niceleri…
Sesiyle para kazanan bu güzel insanların arkasında müzik yaparak ekmek parası kazanan onlarca insan…
Bu mekanlarda garson, barmen, aşçı, bulaşıkçı, komi olarak çalışan, evli ya da bekar çok sayıda insan…
Sadece bu mekanlarda değil elbette…
Kapanmak zorunda kalan cafe, pastane, çay bahçesi ve benzeri mekanlarda görev yapan, evlerine bu yoldan ekmek götüren kadın ya da erkek yüzlerce insan…
Ve elbette otellerde görev yapan, çoluk çocuklarının karnını alın teriyle kazandıkları helal parayla doyuran binlerce insan…
Şu anda hepsi mağdur, şaşkın, üzgün ve ağlamaklı…
Hepsi işsiz kaldı çünkü…
Bu insanların yüzde 90’ının “kenarda birikmiş” parası olmadığına adım gibi eminim…
Günlük çalışıp, günlük harcayan, hayatlarını buna göre idame ettiren insanlar bunlar…
Şu anda hepsi işsiz…
Sesleriyle para kazanan sanat camiasındaki insanlar, dün itibarıyla kendi aralarında bir dayanışma kampanyası başlattılar…
Seslerini duyurmak, dertlerini anlatmak istiyorlar…
Bu sese kulak vermek lazım…
İşsiz kalan binlerce çoğunluğun “sessiz feryatlarını da” işitmek lazım…
Kim, nasıl, ne yapar bilemiyorum…
Ama bir şeyler yapmak lazım…
Nokta…