Evel zamanında bi köyde emminin birinde basır varımış. Engi basır da acıyı yeyinsire eyice azıveririmiş. Biri "İsdambol'da bi dogdur var, engi basır hasdalıını yakıb, eyi ediyoru" demiş. Gari emmi ıcıg para billemiş, İsdambol'u bulmuş. Dogdurun adiresesini de gücüle bulmuş. Dogdur, emmiyi yatırmış, muane edmiş. Dogdur muaneden soona da emmiye "Engi basırı aletirigli lazerile yakıcaaz" demiş. Engi lazer o vakıdlar İsdambol'a bile yenice gelmişimiş. Neyise, dogdur emmimin orsunu aletiriile yagmaya başlamış. Emmim bi boy gülerimiş. Dogdur "Benim öteki hasdalar engi aletirigli lazerile yakarkana aalar, sızılar, zil gurbası gibi çıırınır, sen biboy gülersin. Neci gülen?" demiş. Emmim de hu cevabı vermiş:
"Dogdurum ben neye gülerim, bi annadıvereem. Benim köyümde taa aletirig yog. Evde taa isli lamba, löküs yakarız. Benim köyüme girmeyen aletirig, hindi ardıma girdi de ona gülerim."
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.