Güllü’nün şüpheli ölümüyle ilgili tüm verileri incelerken, olayın seyrini ve Güllü’nün rolünü bütünüyle değiştiren bir detayla karşı karşıyayız. Bu detay, olayın ne bir kaza ne de basit bir intihar teşebbüsü olduğunu gösteren en güçlü kanıt olabilir.

​Olayın fitilinin ateşlendiği an: Güllü, lavabodan çıkıyor ve içeridekilere bir talimat veya teyit olarak "Herkes tamam mı?" diye sesleniyor.

​Bu ifade, Güllü ‘nün o anki durumda aktif bir rolü olduğunu, bir hazırlığın veya planın parçası olduğunu gösteriyor. Bir konuya daha dikkat çekmek istiyorum, Güllü lavabodan çıkarken bir an kameraya bakıyor! Gece 01:00’den sonra ev içinde bir hareketlilik varsa, bu hareketliliğin teyidini Güllü bizzat kendisi istiyor. Yani olay bir sürpriz değil, planlanmış bir sürecin parçası gibi görünüyor veya "Herkes tamam mı?" derken şunu mu demek istedi ‘’Herkes yatmak / Uyumak için hazır mı?’’

Ancak zincir, tam da bu teyitten sonra kopuyor. Güllü bu soruyu yönelttikten hemen sonra, içeriden roman havası eşliğinde parmak şıklatmaları duyuluyor. Güllü’nün tepkisi ise bir şok ifadesi: "Ne oluyor lan?" diyerek hızla odaya gidiyor...

​Buradaki en büyük çelişki şudur: Güllü, "Herkes tamam mı?" diye sorarak bir eylemin başlamasını teyit ettiyse, içerideki sesleri duyduğunda neden şok yaşayıp "Ne oluyor lan?" diye tepki veriyor?

​Bu, iki ihtimali beraberinde getiriyor:

​Güllü’nün "Herkes tamam mı" dediği eylem, içeride gördüğü şeyle aynı değildi. Güllü başka bir şey beklerken, içeride bambaşka ve uygunsuz bir durumla mı karşılaştı. ​Güllü’nün dâhil olduğu eylemde, içeride üçüncü bir şahıs mı vardı ve Güllü bu şahsı görmeyi beklemiyordu. O odada Güllü’yü pencereye yönlendiren etki, büyük olasılıkla bu şok ve hayal kırıklığı mıdır?

​Kızının ifadesindeki “Annem yanımıza geldi oynarken dengesini kaybetti düştü’’

Kızının ifadesine göre, annesi yanlarına gitmiş, oyun havasına eşlik etmiş ve oynarken dengesini kaybederek pencereden düşmüştür. Ancak olayın anlatımında ciddi tutarsızlıklar göze çarpmaktadır. Öncelikle, düşülen yerin neden Güllü ‘nün odası olarak gösterildiği belirsizdir. Güllü gerçekten kızının odasından mı, yoksa kendi odasından mı düşmüştür?

Bununla birlikte, düşüldüğü söylenen odada roman havası oynanacak kadar geniş bir alan bulunmamaktadır.

Dağınık Yatak ve Şok Edici İhtimal:

Dağınık yatak detayı da bu senaryoyu güçlendiriyor. Güllü o odada uygunsuz şekilde birilerini mi gördü? Bu durum, Güllü’nün kontrolünü kaybetmesine, öfke ya da şokla pencereye yönelmesine neden olmuş olabilir mi? Odada yatağın yorganı açık görünüyor. Bu durum, olay anında odada farklı bir şey yaşanıp yaşanmadığına dair soru işaretlerini daha da artırmaktadır. Acaba yatakta uygunsuz bir durum mu görülmüştür? Veya Güllü lavaboya yatağından çıkıp mı gitmişti? Tüm bu detaylar, olayın seyrine dair şüpheleri derinleştirmektedir.

Telefon detayı:

Telefon detayı da bu karmaşanın ortasında aydınlanmalıdır. Annesi düştüğü sırada çığlıklarla merdivenlerden inerken elinde cep telefonu olan bir evlat… Bu, ne kadar olağandır? Annesi pencereden düşen evlat o an eline telefonu almayı akıl edebilir mi? Yoksa zaten elinde miydi? Telefonun incelenmesi, herhangi bir ses veya görüntü kaydı olup olmadığını ortaya çıkaracak ve Güllü ‘nün "Herkes tamam mı?" dediği o anki planı ve içeride ne gördüğünü çözmemize yardımcı olacaktır.

​Sonuç olarak, Güllü’nün kendi ağzından çıkan "Herkes tamam mı?" sözü, olayın kaza değil, başarısız olmuş bir girişimin veya planın parçası olduğunu gösteriyor. Güllü‘nün bu sözü söyleyip hemen ardından şaşırması, içerideki asıl sırrı gizlemektedir. Güllü’nün o odada ne gördüğü ortaya çıkmadan, bu şüpheli ölüm üzerindeki sis perdesi kalkmayacaktır.

Bir detay daha:

Düştüğü söylenen pencereden yan daireye geçilebiliyor mu? Eminim emniyetimiz bunu en ince detaya kadar araştıracaktır.

Allah rahmet eylesin. Gerçeğin aydınlanması, adaletin yerini bulması için şarttır.