"Uykuda mısın? Sevgili yârim, uyan!" diye eskilerden bir şarkı vardır. Para hırsıyla turistin cebi, vatandaşın cüzdanından başka etrafında olup bitenlere ilgisiz; kafası kumda gömülü misali ülkede olup bitenlerden habersiz toplum geç de olsa sesini elbette bir gün yükseltecek, ümitleri yeşertecektir. Yeni Alanya Gazetesi manşetinde ayyuka yükselen söylem ve demeçler dereyi geçtikten sonra paça sıvamaya benzemektedir. Dereye yeniden dönüş denemesi için bu da yararlıdır. Alanya'nın turistik belde ve turizm vasfı çoktan bitirilmiştir. Turistik işletmeciler ve esnaf çığlıkları artık para etmeyecektir. Bu yapılaşmanın emsali yoktur.

Başkanlığım sürecinde bu güne gelen sorunların çözümü için yoğun mücadele verildi. Alanya Belediyesi’ndeki görevim sürecinde, Belediye Başkanı, Sn. Cengiz Aydoğan, Alanya’nın geleceği, imar planları, 18. madde uygulaması hakkında defalarca seminerler düzenletmişti. Bizler, söz konusu seminer, uzman görüşlerinin sekreteryasını tuttuk. Bilgileri dönemin medyasıyla da paylaşmıştık. Sn. Başkanım vekil olarak Ankara'ya gönderilmişti. Şahsıma da, Mahmutlar Belediye Başkanlığı nasip olmuştu. Genç, bilgili, ülkücü, heyecanlı meclis üyesi ekiple tüm bilgi ve enerjimiz bölgenin turizm geleceğine yönlendirmiştik. “Altyapıya yatırım yapıyorsunuz. Görünmez. Seçimi kaybedersiniz!" diye çok uyarılmıştık.

"Pantolonu kirli olanı; cicili gömlek temiz yapmaz. Biz, bir seçim kaybederiz. Mahmutlar, geleceğini kaybeder!" deyip, hak bildiğimiz yoldan taviz vermeden yürüdük. Her şeyi elbette tek dönemde yaptırıp bitiremezdik. Kanalizasyon ve imar altyapısında tertemiz düzeltilen arsalar, kamulaştırmış alanlar, yağmur suyu drenaj hatlarıyla önemli işlere imza attık. Bizim siyasi ekibimiz, 1999 öncesi %35-6 kat imarla betonlaşmaya yüz tutan Mahmutlar'da, aynı emsali aşmamak kaydıyla mimara kat serbestisi getirmiş; yapılaşmayı emsaliyle sınırlamıştık. Toros Residance'ın binası tamamlanınca Alanya emlak sektöründe öncü pazarlamacı reklam panolarını süsleyen aktör olarak yer almıştı. Elbette gurur vericiydi.

Aynı arsa üzerine imar planındaki gibi yapılsaydı, 6 blok, 6 kat, 3'erden 6 metre çekme mesafesi, sahil bandındaki gibi 1. Katlar dahi güneş görmeyen beton yığını olacaktı. Otopark, sosyal donatı alanından yoksun olacaktı. Gidip bakın! Emsalini aşmayan kat serbestisiyle mimarın estetiği %50 yeşil alan, 17 metre bloklar arası çekme mesafesine ulaşmış, 11 kat yüksekliği aşamamış, zemin katları güneş görür, bina çevresi, sosyal donatı alanlarıyla modern görüntü kazanmıştır. Yatay kibrit kutusunun dikey konuşlanması.

Bizden sonra “Katları yükselttin” diye, bizi, "İmara aykırı yüksek kattan" mahkemelerde uğraştıran rantçı zihniyet, biz, “Beraat” kararı alırken; bütün Alanya’yı yüksek emsale mahkum ettiler. Turizm merkezi vasfı da yok saymıştır. %35’lik emsalin aşırı artışı yol, su, otopark, yeşil alan donatılarını aynı oranda kısıtlamış, sorunları katlamıştır. Rantiye ve şantiye zihniyeti Alanya'nın her yerini ayrık otu gibi sarıp betonkent sorunlar yumağı haline getirmiştir. Turistler; pahalı almaktan değil, aldatılmaktan korkmuştur.

İnşaat mühendislerini anlıyorum. Müteahhitlik yapıyorlar. Bir kat verene bir daire paydaşlığıyla, 3 daire kazanacaklardır. Mimarların imar estetiğini bozan plana, şehir plancılarının emek ve sanatlarına (niye?) sahiplenmedikleri ilginçtir. Alanya'nın doğusu ve batısını "Turizm merkezi" ilan eden Turizm Bakanlığı yetilileri onayladığı 1/5000’lik plan sonrası 1/1000’lik plana gelince; 1989’dan sonra sahildeki betonlaşmayı “Yık da gel!” denmişti. “Ben de, gelin! Siz yıkın!” demiştim. Bakanlık kararına sahip çıkamamıştır.

"Çarpıcı tespitler" yerine "Çarpıcı proje" önerisi, proje ve siyaset ahlakıyla donanımlı politikacıya ihtiyaç artmaktadır. Yapılanmada "Kensel dönüşüm" rantsal hesabın dışında tutulmalıdır. Şehir içinde yapılan kentsel dönüşümde emsali aşmadan kat serbestisi uygulansaydı bina taban alanı %50 daralacaktı.

Ülke genelinde gerektiği gibi bölge ve ilçe düzeyinde fikri, zihin, siyasi ahlakı sektörlerden, oda ve yöneticilerine, tepeden tırnağa barındıracak torunlarına bırakabileceği özlenen kent hayaline önem veren idealist, liyakatli, iyi insanları yetiştirip yönetime taşınmalıdır. Paradan başka gelecek umudu üretmeyene manevi, siyasi prim verilmemelidir. Emsali aşan kent dönüşüm planı, imar planı tadilatıyla kat yükselten beton kafalara bir şey anlatmak imkânsızdır. Particiliğin taassuba büründüğü, fanatikleştiği her yerde sorunlar katlanarak artacaktır. Parti taassubu yerini seçme ve sorgulama iradesine yönelmek gerekiyor.

Şikayette dile getirilen hususlarda yol alınabilmesi atılganlık, cesaret, tavizsiz yürüyüş gerektirir. Zengin şehri terkle başka ülkelere gidebilir ama fakir fukara artan sorunlar altında ezilerek hayat sürer. Zengininin de yaşayabildiği, fakir ve yoksulun iş bulabileceği, esnafın kazanacağı, hastasının iyileşebildiği yeni modern bir turizm kenti Alanya özlemimizdir. Turizmin odak noktası hükümetin uluslararası ilişkiler bütünü, “Pazar, yol, konaklama” eksenidir. Eskilerde “ Bir Alanya’mız vardı” ama şimdi umuda kaldı Ve...