BİLADER, delaanlılara engi dilimizi unuddurmamag uçun Alanyaca gursuna galdıımız yerden devam ediyoruun. Delaanlılar endee laflarımızı gözelce bellesinler. Unudmayalım, unuddurmayalım.  Icık         : Biraz ...

BİLADER

, delaanlılara engi dilimizi unuddurmamag uçun Alanyaca gursuna galdıımız yerden devam ediyoruun. Delaanlılar endee laflarımızı gözelce bellesinler. Unudmayalım, unuddurmayalım.

Icık : Biraz
İğ : Dert
İğlemek : Hastalanmak, tükenmek
İlana : Lahana
İmirivermek : Uyuklamak, hafif uyku
İni : Kocasının küçük erkek kardeşi
İnilemek : İnlemek, ızdırap sesi
İşgillenmek : Kuşkulanmak
İzbe : Eski evlerdeki gömme dolap
Gabartma : Olmamış, ermemiş incir
Gabıg : Kabuk
Gak : Kalk
Gak baalım : Kalk bakalım
Gapsa : Bahçe kapısı
Gargılı : Uçurtma
Gari : Artık
Garsak : Yaşlı ağaç
Gatıntı : Gelinin oğlanevine hediyesi
Gayıl olmak : Kabul etmek
Gedey : Hayvan ağılı, ahır
Gıcırga : Bol, çok fazla
Gicişmek : Kaşınmak
Keler : Kertenkele
Kemiş : Kuru, zayıf, çelimsiz
Kepelemek : Zayıflamak, kurumak
- TAA ÖÖRÜ VAR -