SON zamanlarda sıkça duyduğumuz ve geleceğimiz için büyük endişe kaynağı olan iklim krizi, artık Alanya için uzak bir ihtimal olmaktan çıktı. Bu işin uzmanı bir isimle konuştum ve kısaca özetledi. Uzmanımızın görüşüne göre, iklim dönüşümü dünyanın var olduğundan beri yaşanan bir gerçek olsa da mevcut krizin Akdeniz Bölgesi'nde, bacasız sanayisi turizmden bereketli tarım arazilerine kadar her alanda kendini hissettirecek ciddi sonuçları olabilir. Eğer şimdiden önlem alınmazsa, olası en kötü senaryoda, otellerin parlayan ışıkları sönebilir, çiçek açan topraklar çoraklaşabilir.

Turizm Sektörüne Olası Etkileri

Alanya'nın can damarı olan turizm, iklim krizinin en doğrudan etkileyeceği alanlardan biri. Küresel ısınmanın getirdiği deniz seviyesi yükselmesiyle, Alanya'nın altın sarısı plajları büyük tehdit altında. Olası en kötü senaryoda, sahil şeritleri daralırken, bazı otellerin plaj alanları küçülecek, hatta tamamen sular altında kalma riskiyle karşı karşıya kalacak. Kıyı erozyonu hızlanacak ve deniz suyu baskınları iç kesimlere kadar ulaşacak.

Yaz aylarındaki kavurucu sıcak hava dalgaları da Avrupalı turistler için eski cazibesini yitirecek. Deniz suyu sıcaklıklarındaki artış, su altı ekosistemini bozarak dalış gibi aktiviteleri de olumsuz etkileyecek. Alanya'nın turizm gelirlerinin büyük kısmı deniz, kum ve güneş üçlüsüne dayandığından, bu temel bileşenler tehdit altına girdiğinde şehrin rekabet gücünün ciddi şekilde sarsılması kaçınılmaz olacak. Otellerin bu yeni koşullara uyum sağlaması, sürdürülebilir turizm pratiklerine yönelmesi, hatta "Sıcak hava" yerine "Kültürel turizm" gibi alternatiflere yatırım yapması zorunlu hâle gelecek.

Alanya sadece turizmle değil, aynı zamanda muz, avokado, çilek gibi ürünleriyle de meşhur tarım arazilerine sahip. Ancak iklim krizi, bu bereketli toprakları da hedef almış durumda. En büyük sorun: Su kıtlığı. Yağış rejimlerindeki değişimler, uzayan kuraklıklar ve yeraltı su seviyelerinin düşmesi, çiftçileri zor durumda bırakacak. Yoğun sulama gerektiren ürünlerin üretimi ciddi şekilde sekteye uğrayabilecek. Aşırı sıcaklar bitki gelişimini olumsuz etkilerken, ani ve şiddetli yağışlar da toprak erozyonuna ve mahsul kayıplarına yol açacak.

Bu durum, tarım için acilen bir Master Planı hazırlanması gerektiğini gösteriyor. Su yönetimi stratejileri, kuraklığa dayanıklı bitki türleri, modern sulama teknikleri, toprağın su tutma kapasitesini artırma ve belki de geleneksel ürünlerden farklı alternatiflere yönelme gibi adımlar hayati önem taşıyor. Aksi takdirde, Alanya'nın tarımsal kimliği ve çiftçilerin geçim kaynakları ciddi bir tehditle karşı karşıya kalacaktır.

Su Kıtlığı ve Çözüm Önerileri

İklim krizinin en sarsıcı etkilerinden biri de su kıtlığı. Alanya'nın içme suyu ve tarımsal sulama için kullandığı sular, büyük ölçüde yağışlarla beslenen yeraltı sularına bağımlı. Düzensiz ve azalan yağışlar ise bu kaynakları hızla tüketiyor. Barajlardaki su seviyelerinin düşmesi, yaz aylarında hem içme suyu temininde hem de tarımsal sulamada ciddi sorunlara yol açabilir.

Su tasarrufu artık bir "Seçenek" değil, bir "Zorunluluk." Şehir altyapısının su kayıplarını en aza indirecek şekilde modernize edilmesi, atık su arıtma tesislerinin kapasitelerinin artırılması ve arıtılmış suyun tarımsal sulamada kullanılması, halkın bilinçlendirilmesi ve su kullanım alışkanlıklarının değiştirilmesi gibi adımlar acilen atılmalı. Suya erişim, Alanya'nın sadece ekonomisi için değil, aynı zamanda sakinlerinin yaşam kalitesi ve sağlığı için de temel bir ihtiyaç.

Geleceğe Yönelik Adımlar

Alanya, iklim krizinin getirdiği bu yeni gerçekliğe karşı bir yol ayrımında duruyor. Bu kriz, bir yandan büyük tehditler barındırırken, diğer yandan da sürdürülebilir ve dirençli bir gelecek inşa etme fırsatı sunuyor. Turizm ve Tarım Master Planları, sadece ekonomik hedeflere ulaşmak için değil, aynı zamanda gelecek nesillere yaşanabilir bir Alanya bırakmak için de birer yol haritası niteliği taşımalıdır. Bu değişime uyum sağlamak ve proaktif adımlar atmak, artık lüks değil, bir zorunluluktur.

Bu senaryo belki çok uzak bir ihtimal gibi duruyor ama bugünü 50 yıl önceki iklim döngüsüyle kıyasladığımızda büyük bir tehlikenin kapımızda olduğu yadsınamaz bir gerçek. Şimdiden alınacak kapsamlı ve bilime dayalı önlemlerle bu krizi en aza indirmenin yolları aranmalıdır.

Peki, Alanya'da bu kapsamda önlemler alınıyor mu, bilimsel altyapıya sahip bir İklim Krizi Master Planı var mı?

Esrn kalın...