Bilader öndüün moturula yolda para arar gibi gedib gederim, yolun kenarında bi patırtı kütürtü var. Bi bagdım, bizim ıramedli Muzaffer Bilen'in böyüg oğlan Abdullah yolun kenarındakı para mekinesini yumruglaab durur. Bayaacamag da bi...

Bilader öndüün moturula yolda para arar gibi gedib gederim, yolun kenarında bi patırtı kütürtü var. Bi bagdım, bizim ıramedli Muzaffer Bilen'in böyüg oğlan Abdullah yolun kenarındakı para mekinesini yumruglaab durur. Bayaacamag da bi öökeli. Noldu ola dedim. Moturu istob eddim. "Abdullah noldu efe? Biri mi huyladı sana? Bize düşen bişey var mı?" dedim. "Yog Amat Emmi, para mekinesine kartı gabdırdım, onun uçun booşurum. Geri veri mi ola deyi yumruglarım" dedi. "Eyi de bilader, patırtıya kütürtüye öteki mahalledee adamlar birikib geliceg a" dedim. Abdullah'ı dee esgiden bilirim. Bobası ıramedli Muzaffer Emmi, Alanya Posdanesi'nde bayaa bi posdacılıg eddi. Gelen megdubları, telgırafları zavadanag millete yetişdirirdi. Muzaffer Emmim neşeli bi adamıdı. "Adamı galb deel morel yaşadır" deridi. Gari Abdullah'a bobasının endee lafını hatırladıverdim. "Abdullah bangaya gedersin, kartı mekineye gabdırdım dersin, aşamıla parayı mekineden üplerkene senin kartı alırlar, sana verirler" dedim. Gari Abdullah'ın ıcıg morelini düzelddim. Ben motura bindim, geldim geddim. Abdullah taa orlarda oğraşır dururdu. 
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.