19 Mayıs, Türk ulusunun var olma mücadelesinin mihenk taşıdır. Bu destanın 19 Mayıs öncesi de vardı, ama en önemli nokta bu tarihtir. Bunu iyi algılamak gerekir. Osmanlı'nın Tanzimat Fermanı'nı yayınladığı tarih; Batı'nın...
19 Mayıs, Türk ulusunun var olma mücadelesinin mihenk taşıdır. Bu destanın 19 Mayıs öncesi de vardı, ama en önemli nokta bu tarihtir. Bunu iyi algılamak gerekir. Osmanlı’nın Tanzimat Fermanı’nı yayınladığı tarih; Batı’nın lehine bizim ise aleyhimize işleyen başlangıçtır aynı zamanda. Çoğu kişi bu fermanın çok iyi olduğunu bazı hakların verildiğinden söz eder. Fakat bu hakların en çok Batı devletlerinin yararına olduğunu görmezden gelir. Fermanın Batı’nın çıkarı için yapıldığını göz ardı ederler. Bu süreç, Emperyalist güçlerin Osmanlı coğrafyasında etkin söz sahibi olduğunun gerçeğidir. Bunun yanlış olduğunu, böyle gitmeyeceğini bilen Osmanlı Türk aydınları bir çıkış yolu aramak için arayışa girmişlerdir. Bunun için çalışmalar yapmışlardır, ama bir lider gerekecektir. İşte o lider de Mustafa Kemal'dir. Subay okulunda iken ulusun nasıl yok olmak üzere yavaş yavaş eridiğini görerek kurtuluşun çarelerini düşünmüştür. Düşünüşlerinin ve düşlerinin gerçeğe dönüşmesi, hayata geçmesi için çalışmalarını ona göre yapmıştır. Çanakkale Zaferi, Türk ulusunun kurtuluşu için biraz daha zaman kazanmasına yaramıştır. Eğer Çanakkale’de Mustafa Kemal olmamış olsaydı; bir Kurtuluş Savaşı’nın olacağı ve sonrasında gecen sürecin ne şekilde yaşanacağı asla tahmin edilemezdi. Çanakkale’yi geçilmez kılan Türk ordusuna ve onu eşsiz komutanı Mustafa Kemal yoğu var etmiştir. Tarih bunu hep böyle yazmıştır ve gelecekte de yazacaktır. Çanakkale, Türk ulusunun gelecekte bir devlet kuracağını ilk işaretidir. Bu işaretin lideri de Mustafa Kemal'dir. 19 Mayıs sabahı Samsun’a çıkması ve ardından gelen planlamalar aslında bir başarının çok önceden düşünülmüş olmasının göstergesidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu hazmedemeyenler hala vardır. 19 Mayıs’ı kabul etmek istemeyen ve bu süreci yok sayanlar, çıkıp açık ve seçik konuşuyorlar. Fakat bunlar şu an bu topraklarda yaşıyorlarsa, isimleri şimdiki isimleri ise bunu başta Mustafa Kemal ve onun şanlı ordusuna borçludurlar. Osmanlı’nın son döneminin işbirlikçileri gibi bugünün işbirlikçileri de hala bu cumhuriyeti anlayamadılar veya anlamak istemiyorlar. Diyorlar ki: “Bir Misak-i Milli tutturmuşlar oysa Osmanlı toprakları daha genişti bırakıldı...” gibi sözler söylüyorlar. Osmanlı’nın her karış toprağının işbirlikçilerin yardımıyla işgal edildiğini kabul etmek istemiyorlar. Eğer Mustafa Kemal olmamış olsaydı, geniş Osmanlı topraklarından kala kala Ankara ve çevresi kalmıştı. O bile kalmayacaktı, buna inanın. Bunu hala anlamayan; ikinci cumhuriyetçiler, liberal batıcı aydıncıklar, kafalarını Arap kumlarına gömenler; dua edin siz Mustafa Kemal’e, Türkiye’de yaşıyorsunuz ve istediğinizi söyleyebiliyorsunuz. O çok benimsediğiniz yönetimlerde size ağız bile açtırmazlardı. 19 Mayıs, bir ülkenin kurtuluş tarihinin başlangıcıdır. 19 Mayıs bir liderin doğum tarihidir. 19 Mayıs, bir ulusun var olma sürecinin şanlı tarihidir. Bunu unutmamak ve unutturmamak gerekir.