Türkiye Cumhuriyeti'ni Anadolu halkı birlikte kurmuştur. Kürtler Türkiye’de azınlık değil, kurucu unsurun parçasıdır. Kürt sorunu ayrıştırıcı politik algı operasyonudur. T.C. Anayasası'na göre anayasaya vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk'tür. Anadolu halkı birlikte, Kuvayı Milliye ruhuyla yaşama iradesine sahiptir. Türkiye'nin her bir köşesinde fakirlik, yoksulluk, fukaralık, işsizlik, geri kalmışlık söz konusudur. Sorunlar iktisadi, ekonomik, politiktir. “Kürt oylar, Kürt siyasetçi” kelimelerinin sürekli beyinlere enjekte edilmesi siyasi ahlâksızlıktır. PKK’nın kuruluşu öncesi “Kürt devleti değil, “Devrimci sosyalist bir devlet” kurma gayesi için “Doğu Devrim Kültür Ocakları” kurulmuştur. 12 Eylül 1982 darbesi sonrası, dağlara çıkınca illegal terör örgütü sıfatına bürünmüştür. Kürtçülük yapanların çoğunun Kürt aşiret köklerinden gelmediği de aşikârdır. Medyada bazı yorumcu ve haberciler bölücülüğü sürdürülebilir hale getirmişlerdir.

Milli tarihçilere göre; "Kürt Milleti" diye milli tarih, tarihte yer almamaktadır. Kudüs fatihi Selahattin Eyyübi’nin Türklüğü üzerinde itilaf yoktur. Hezbaniyye Kürtleri'nin Revvadiler aşiretinden olması Türk olmadığı anlamına gelmemelidir. Milli tarihçilere göre Kürt aşiret kökleri Türk tarihiyle örtüşmekte Söğüt'te Türkçe konuşan Karakeçili Aşiretleri Urfa'da Kürtçe konuşmaktadırlar. Kırk yıl Kürtçülük yaptıktan sonra "Türkmen’mişim!" itirafında bulunan sanatçılar vardır. Kürtlük, “Ayrıcalık" değil ama Kürtçülük; özerklik, federasyon, etnik, siyasi bölücülük, ajitasyon, kışkırtıcılıktır. DEM Parti ve HÜDA PAR, biri sol, diğeri de sol sağ kanatta aynı amaç ve hedefte ortaktırlar.

"Zazaca, Kırmançi, Apaçi" lehçeleri kelime kökleri omurgasının Uygur Türkçesi'ne dayandığı, Arapça, Farsça, İngilizce karışımından oluşturulduğu ifade edilmektedir. Etrüsklerin Türklüğünün arkeologlarca ispatlandığı arkeoloji kitaplarında yer almaktadır. Türkler Anadolu'ya girerken hiç bir Kürt direnişiyle karşılaşmamıştır. Eski Anadolu medeniyetleri farklı köklere açıklık getirmektedir. T.C. Anayasası’nda; “Anadolu’nun ortak aklıyla Anayasa'ya vatandaşlık bağıyla bağlı olan herkes Türk’tür” denerek ulusal bütünlük sağlanmıştır. Anadolu insanı yüzyıllarca birlikte ortak tarih, ortak kültür, akrabalık ilişkileri geliştirmiş, kaynaşmış, anayasal düzen içerisinde dağılan Osmanlı'nın yerine birleşerek Türkiye Cumhuriyeti devletini kurmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurucularına göre ırkî azınlık yoktur. Dinî azınlıklar vardır. Bunlar da Türk vatandaşıdırlar. Geçmişte illegal sol Marksist-Leninist çizgide “Kürt devleti” kurmak, özerklik, federasyonu tartışmak isterken, şimdilerde de illegal sağ atmosferde at koşturmak isteyenler "Kürdistan, federasyon, özerklik..." naraları yükseltmektedir. Şeriat; İslam devleti, İslam birliği politikaları tarihte tutmamıştır. Kürtçülük; "Nizam-ı Alem" davasından çekinen dış güçlerin emel ve arzularına hizmettir. Büyük Ortadoğu Projesi (BOP) 18. yüzyılda Orientalizm fikriyle geliştirilmiştir. Osmanlıyı tanımak, dağıtmak ve Anadolu’yu parçalamaktır. Her gün “Kürt oylar” propagandası tartışan medya da aynı projeye hizmet etmektedir. Sorun Kürtlerin değil; Kürtçülerin siyasi, politik çıkar hesapları, siyasetçilerin terörle ilgili sorunudur.

Politikanın ürettiği “Kürt sorunu, Kürt siyasetçi” siyasi bölücülüktür. Terör ve terörizmle mücadele devletin asli görevidir. Teröristin solcusu-sağcısı olmaz.

Ak Partili vekil; "Ak Parti bir Türk Partisi değildir. Bir Kürt partisi de değildir. Ak Parti bir Türkiye partisidir" demiş. Peki! Türkiye’ye neden Türkiye” denmiş? Bağımsız devletleri milletler kurar. Türk ülküsünde “Kürt sorunu” yoktur; “Küt zihin” sorunu çoktur.