Bilader, Goçagların ezzacı Murad'ın "Özlenen yıllar. Alanyalıca bi yayla göçü hikayesi" yazısına devam ediyoz:
Yanındaki ayakkabıcı Boduroğlu Dayı ile dükkanı tahtalar bölerdi. Dayı uyukladığında goca ergen teyneğini tattaya pekittiğinde tingede düşerdi dayı.
Dükkenlerin üstündeki gaveden sap dakılmış 12 kilolu zeytinyağı tenikesinin boşu ve ak donuyla Kör Salih iner dokuz oluğa. Tenikeleri dokuz olukta doldurur, başından aşşa boca eder. Soona da "Gısa günde en az on kere çimerim" der. Caminin yanlarında cami cemaatinden Haceli'nin Şavkı Dayı, Gaptan'ın Kerim Emmi, Tuluğun Hafız, Uykucu Hoca, Terzi Yaşar, Urişti'nin Kazım Ağa, Gayabaşı'ndan Ciğerci'nin Nuri Emmim, Hulisi'nin Kerim Ağa, Lütfi Gale, Reisoğlu Nazmi, hepisi ordalar. Yanındaa çardakta Tuluğun Yaşar löküs tamir ediyor.
Ekizin gavesinde kömürde gave bişiyor. Dayım Nüfuscu Doğan, Berberoğlu Muhammet orda. Bobam Gancabaş'ın Hüseen Goçak, İzzet Bey'ile, Uzun Amat Emmi'yle parti lafı ediyorlar. İğli Dayı gene dişini çıkarmış ağzından sabı gibi. Gene adımı bilemedi, gene "Faruk" deyoru bana.
- TAA ÖÖRÜ VAR -