ERGENLİK dönemi, geçen hafta bahsettiğim gibi bir insanın hayatının şekil aldığı kritik bir evreyi temsil eder. Bu dönemde oluşan kendini bulma hali ilerleyen zamanlarda yerine oturarak bireyi temsil eden bir kişilik haline gelir. İletişim...
ERGENLİK
dönemi, geçen hafta bahsettiğim gibi bir insanın hayatının şekil aldığı kritik bir evreyi temsil eder. Bu dönemde oluşan kendini bulma hali ilerleyen zamanlarda yerine oturarak bireyi temsil eden bir kişilik haline gelir. İletişim ergenlik döneminde çok önemlidir. Doğru iletişim ve bunun sonucu sağlıklı örüntülerle sonuçlanır.
DOĞRU İLETİŞİM NEDİR?
Ergenlerin zaman zaman öfke nöbetleri, anlamsızca fazla sevinme, sinirlenme vb. durumları genel olarak uç seviyededir. İçine attıkları her duygu bir süre sonra alakasız bir konudan patlama gösterebilir. Kendini anlamadığını düşünen aileye ve diğer sosyal çevreye sırtını dönen ergen yalnızlaşır. Kimse onu anlamıyordur. Hayat inanılmaz zordur. Her şey onlar için birer yük olup sırtlarında gezdirirler. Bu algı ile yaşayan çocuk algısının o zaman dilimi içerisinde çarpıtılmış olduğunu bilmez. Arkadaşlar, ailelerden daha değerlidir.
NE YAPMALIYIZ?
Öncelikle her zaman anlasak da anlamasak da çocuğun yanında olduğumuzu, onu anlamaya çalıştığımızı sözcüklerle ona ifade etmeliyiz. ‘ Seni anlamaya çalışıyorum, biliyorum stresli bir dönemin içindesin…’gibi devam eden cümleler ergenin sakinleşmesini sağlayacaktır. Onun duygularını ciddiye almamak çok abartıyorsun gibi cümleler kullanmak ve ya aşırı kontrollü olarak her dediğini yapmak ergeni olumsuz yönde etkileyecektir.
Ergene hayatın sadece mutluluktan ibaret olmadığı yaşadığı olumsuz her şeyin hayatın bir parçası olduğu anlatılmalıdır. Gerçek bir şekilde yaklaşmalı, fazla hayalperest davranmamalıdır. Kendine inanmasını sağlamak da aile için çok önemlidir. Ergen, çocuk, yetikin fark etmez birey kendine inanıyorsa eğer birçok işi başarıyla gerçekleştirecektir. Bu bağlamda çocuklarımızı anlamakta zorluk çeksek de onlara anlamaya çalıştığımızı içten bir şekilde her zaman iletmeli ve yaptığı davranışların altında yatan sebeplerini bulmalıyız. Böylelikle sorunu en aza indirerek ailenin de çocuğun da daha mutlu bir hayat yaşamasına olanak sağlamış oluruz.