Yaşadığımız hayattan şikâyet etmek yerine yeni alternatif bir hayat kurmanın birinci yolu sağlıklı bir düşünme biçimidir.
Kendi koşullarımız altında mı yaşıyoruz, yoksa sadece bize sunulan koşulları sorgusuz kabul edip devam mı ediyoruz?
“Eğer hayatta kendi yolunuzu kendiniz çizmezseniz, kendinizi başkasının yolunda yürürken bulursunuz. Bilin bakalım sizi o yolda ne bekliyor? Hiçbir şey.” – Jim Rohn
İstediğimiz yer neresi ve bizim o noktaya varabilmemiz için neler yapmamız gerekiyor?
Her şeyden önce hayatta başarı ve mutluluk kesin bir tanımla ölçülebilen olgular değildir.
Kişiye ve zamana göre değişebilir.
Haz almak mutluluk, çok para kazanmak başarı demek değildir.
Bize sunulan veya aktarılan tanımların ötesinde ulaşılması gereken yer kendi içimizdir. Eğer net ve kesin tanımı olsaydı herkes ona ulaştığı zaman bunları tamamlamış olması gerekirdi.
Kendi yolumuz için neler yapabiliriz?
Öncelikle şikâyet etmek yerine, hayatın zor olduğunu kabul ederek işe başlamak, şikâyet etmeninin bizi geliştirmek yerine tam tersi eksilttiğini görmeyi bilmek bize farklı kapılar açacaktır.
İYİ BİR PLAN en önemli aşamadır.
Bizler genelde ilham gelmesini, motive olmayı bekleriz oysa bazen sadece plan yapmadığımız için hiçbir şey gelmiyordur. Düzenli aralıklarla ve kontrol ederek plan ve program yapmak, ona sadık kalmak, zamanı yönetmemizi ve yürüdüğümüz yolu anlamlı hale getirmemize olanak sağlar.
Daha sonra sahip olduğumuz ve bize iyi gelmeyen alışkanlıklarımızı değiştirmeliyiz.
Bunun en önemli yolu yerine yeni alışkanlıklar koymak.
Günlerinizi nasıl geçirmek ve kim olmak istiyorsunuz bunu bir düşünün.
Ara vermek, mola vermek çalışmanın ve o yolun bir parçasıdır. Bunları gerçekleştirdiğiniz zaman rahatsız olmak yerine her şeyin temelinde siz olduğunu sakın unutmayın.