-Yazıma, öncelikle bir düzeltme yaparak başlamak istiyorum. Dün sizlere, bugün beslenme sırlarını yazacağımı duyurmuştum ancak insan hayatını tehdit edebilecek hataları dile getirmek için beslenme sırları yazılarımı daha sonraya sakladım...
-Yazıma, öncelikle bir düzeltme yaparak başlamak istiyorum. Dün sizlere, bugün beslenme sırlarını yazacağımı duyurmuştum ancak insan hayatını tehdit edebilecek hataları dile getirmek için beslenme sırları yazılarımı daha sonraya sakladım ve bugün sizlere kilo verme işlemi esnasındaki yanlışlıkları anlatacağım.“Ayda 8 kilo vermek garanti” yazılı afişlerle dolu olan pek çok işyeri var artık. Bu biyolojik olarak imkansız. 100 kilonun üzerindeki kişiler ilk bir ayda verebilir ama bu, su ve kas kaybıdır ki son derece sağlıksızdır. Biz diyetisyenler; bu tür ticarethanelerin önünü kesmek için tüm dünyadaki süreli yayınları izleyip ülkemiz gerçeklerine uyarlayarak, bizlere eğitim veren değerli hocalarımızın izinde, mesleğimizi icra etmeye çalışıyoruz. Ülkemizde en geç 1 ay süren parayla çok kolay satın alınabilen sertifikalarla estetisyen, güzellik uzmanı vb. olunabiliyor. Ancak diyetisyen olunamıyor. Lütfen bunu iyi ayırt edelim. Gerçekten bu konuda pek çok hatalar yapıyoruz.Değinmek istediğim bir diğer konu da zayıflama ilaçları. Bizim insanlarımız maalesef çok cesaretli. Reçeteli ilaçların bile artık kullanımdan kaldırıldığı çağımızda, insanlar bu ürünlerden nasıl bir başarı bekliyor anlamıyorum. Sadece şunu düşünsek, dünyada obezite en önemli sağlık sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Özellikle ülkemiz, bu konuda ön sıralara yerleşti. Zaten bu kadar önemli bir problem, bu kadar kolay halledilebilecek olsa, bu ürünler sonuç verse, Amerika gibi büyük ülkeler bu problemi çözüyor olurdu. Bu ürünlerin yüzde 90‘ı vücuttan normalin üzerinde su atımıyla veya besinler emilmeden fazla dışkılama ile sözde kilo verdiriyor. Uzun süreli kullanımında ise kas kaybına yol açıyor. Tabi ki tokluk hissi veren, doktor ve diyetisyen denetiminde mineral ve vitamin takviyeleri yapılabilir ama aklın yolu birdir. Doğru ve dengeli beslenmeyi bir yaşam stili haline getirmezseniz, sadece zayıflamak için değil, sporu, ömür boyu hayatınıza sokmazsanız, liposaction (yağ çekimi) bile yaptırsanız kilolar geri gelir. Bizlerin elinde sihirli bir değnek yok maalesef. Kişi kendisine öncelikle şunu söylemeli, “Ben bir süre o ya da bu sebepten fazla yedim ve yağ depoladım, bunu belli bir süre uygulayarak, öncekinden az yiyerek, doğru ve zamanında beslenerek, sağlıklı olarak kilo vermeliyim” En uygun kilo veriş, kişinin sahip olduğu kilonun yüzde 1’ini bir haftada vermesidir. Yani 100 kilogram ağırlığında bir kişi, 40 kilogram vermek için 10 ay gibi bir süreyi göze almalıdır. Tabi ki başlangıçta su kaybı olacağı için hızlı vereceklerdir ancak duraklamalarda sabırlı olmaları gerekir.Gelelim zayıflama cihazlarına. Kilo vermeyle birlikte, vücutta gevşeklik, sarkma gibi durumlar oluşabilir ki bu yavaş ve doğru zayıflama ile en aza iner. Bunların düzeltilmesinde de kimi uygulamalar faydalıdır. Bölgesel problemlerde de yağın bir an önce çözülmesi ve vücudun şekle girmesi için diyet uygulamak şartı ile bu cihazlardan faydalanılabilir. Ancak hiçbir cihaz tek başına zayıflama metodu değildir. Yağ dolu bir bardak düşünün, altından küçük bir delik açarak yağın atımı hızlandırılabilir. Ancak üzerine sürekli yağ eklerseniz hiçbir zaman boşalmaz. Yağlar, hiçbir cihazla yok olmaz, sadece erimesi sağlanarak vücuttan atımı hızlandırılır.