Çalgıcı Kerim'i bilisiniz. Gözel sesiile düünlerde bi boy türkü çıırır. A guzumu eyi sööler. Alanya'da baya forsu olduundan, öndüün dee Gonya'dan bi düüne çıırmışlar. Yanna öteki çalgıcıları da almış, zavadanag Gonya'ya atmışlar gendilerini. Sabaala yöşüle Gonya'ya vardıglarında acıgmışlar. Çorba içmeg uçun bi likonta ararkana, löküs bi likonta görmüşler. Arabayı likontanın ööne çegmişler. Kerim arabanın camını hööle bi galdırıp, likontanın ööndeki herife sormuş: "Ay emmi! Çorbanız var mı? Sabah sabah işkembeye bi vursag" demiş. Adamdan tıg yok. Kerim gene tegrar edmiş: "Oynnn a dayı! Çorba var mı çorba?" Adamdan gene tıg yok. Kerim, "Saar mı eyen herif" deyi arabadan indii gibi adamın yanını bulmuş. "A dayı duyman mı sen?" derken, bi bagmış, adam meerisem heykelimiş bilader. Löküs likontanın ööne heykeli aşcı gibi geydirmişler, eline de bi defder vermişler. Bizim Kerim, taa vakıd yöş olduundan, orteer tam aydınlanmadıından heykeli canlı sanmış. Arabaya dooru bi dönüşü varımış emme arabadakılar durumu çagmışlar. "Eyen, herif heykelimiş a" demiş Kerim, arabadakıların gülmegden garınları daalmış. Vay Kerim'im vay. Engi heykellerden Alanya'da bazı likontaların öönde de var. Onlarıla da gonuşucam deyi oğraşma bakaan.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.