Bilader, öndüün yerde para arar gibi aar aar adliyenin ald yakasından, esgi Yayla Pansiyon'un öönden aarı geçib gederim. Bazarcılar Odası'nın esgi ireyisi, Hacımemedlili Bekir Akış öteden eşgeriverdi, "Hoyn" dedi. Durdum gari, moturu isdob eddim, "Amat Emmi şendere bi otur" dedi. Düggeninin içi de gacırga gibi adam gaynar. Maşallah müşderisi bol. Hatır güddüünden her yerden müşderi geliyoru. Bi daggada zavadanag bana tabaan içinde üzüm, çileg, gaba erig, bi de gendi yaylası Cindi'nin elmasından getirdi, "Amat Emmi endeenleri bi yalaaver" dedi.
Bi tarafdan hanımı Umani, düggenin öönde tomati, büber salçası gaynadır. Maşallah Bekir Akış'ın gendi de, hanımı da yer kenesi gibi çalışıyollar. Hanımının on barmaanda on marifed var, bi tarafdan salça eder, bi tarafdan turşu eder, enginleri de nezedli yapar. Bekir Akış dersen bi Cindi Yaylası'na koz devşirmeye geder, bi Isbarta'ya deri çökelii almaya geder. Hanımı envayi çeşid turşu eder. Bamyadan, tömekenden, enginardan, büberden, ilanadan, aklınıza gelen her şeyden turşu eder, endee turşuları da düggenin ıraflarına tirkeler, satar. Engi turşuları da bi yeyen bita bırakamaz. Ööle nezedli ki annadamam. Engirden Umani Hanım'a eferim deyom. Engi hanımıla Bekir Akış'ın yargını yere gelmez. Evel zaten gendi de "Ben sülaleden evlendim, hanımım benim yanımda gıymatlı" der. İkisine de burdan selam elediyom, "Eferim" deyom.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.