2002 yılı... PTT'nin o anlamlı kampanyasıyla binlerce insan, Cumhuriyetimizin 100. yılına, yani 2023'e dair umutlarını, dileklerini satırlara döktü. O günün Türkiye’sinden, 21 yıl sonrasına gönderilen bu zaman kapsülleri, hem o günkü gerçekliği hem de geleceğe dair tatlı hayalleri barındırıyordu. Kim bilir, o mektupları açanlar ne sürprizlerle karşılaşmış, hangi öngörüler gerçeğe dönüşmüş, hangileri zamana yenik düşmüştü? Şimdi biz de benzer bir düşünceye dalıyoruz. Ya 21 yıl önce Alanya'yı yönetenler, bugüne bir mektup yazsaydı? O günün Alanya'sının sakin atmosferinden, bugünün hareketli ve gelişen şehrine nasıl bir bakış açısı sunarlardı? Hayalleri neler olurdu?

Belki de portakal bahçelerinin yerini alan modern yapılar, artan turizm potansiyeli, uluslararası alanda tanınan bir cazibe merkezi öngörülürdü. Belki de altyapı sorunları, trafik yoğunluğu gibi bugün karşılaştığımız zorluklar o günün satırlarında birer soru işareti olarak yer alırdı.

Bugünkü Alanya ile 21 yıl önceki Alanya'yı kıyaslamak gerçekten mümkün değil. Değişen sadece binalar, yollar değil; şehrin ruhu, dinamikleri, dünyaya bakışı da bambaşka bir boyut kazandı. Bu değişim, ister olumlu ister olumsuz yorumlayalım, zamanın kaçınılmaz bir gerçeği. Her şey akıyor, dönüşüyor ve değişmeyen tek şey, bu değişimin kendisi.

İşte tam da bu noktada, Alanya için yeni bir "Geleceğe Mektuplar" projesi hayalini kuruyorum. Bugün Alanya'yı yönetenler, şehrin geleceğine dair vizyonlarını, 20 yıl sonrasına, yani 2045 yılına hitaben kaleme alsalar ne güzel olurdu. Alanya Kaymakamı, 20 yıl sonraki meslektaşına; Belediye Başkanı, 20 yıl sonraki Alanya'nın mimarına; ALTSO Başkanı, geleceğin Alanya ekonomisine dair öngörülerini satırlara dökse...

En büyük merakımız belki de şu olurdu: Acaba o mektuplarda "Alanya il oldu mu?" sorusunun cevabı yer alır mıydı? Ya da sürdürülebilir turizm projeleri, akıllı şehir uygulamaları, çevreye duyarlı kalkınma hamleleri gibi bugün üzerinde çalıştığımız konular 20 yıl sonra nasıl bir noktaya ulaşmış olurdu?

Geleceğe yazılan her mektup aslında bir hayal kurmaktır. O günün şartlarını bugünden geleceğe taşımak, umutları ve endişeleri aynı satırlarda buluşturmaktır. Belki de 20 yıl sonra bu mektuplar açıldığında, bazı hayallerin gerçeğe dönüştüğünü, bazı öngörülerin ise bambaşka bir yöne evrildiğini göreceğiz. Ama en önemlisi, bu mektuplar bize zamanın nasıl aktığını, nelerin değiştiğini ve geleceğe dair umutlarımızı canlı tutmanın ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha hatırlatacak.

Alanya'nın bugünkü yöneticilerinin bu anlamlı projeye öncülük etmesi ne güzel olur değil mi?

Esen kalın…