SON günlerde Alanya ve Türkiye gündemini en çok meşgul eden soruların başında, yeni belde belediyelerinin kurulup kurulmayacağı, Alanya'nın il olup olmayacağı ve Mahmutlar'ın ilçe statüsü kazanıp kazanmayacağı geliyor. Özellikle AK Parti grubunun Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunduğu yasa teklifi, sadece Alanya'da değil, tüm yurtta benzer heyecan ve merak dalgaları oluşturdu: Acaba yaşadığımız yerleşim birimi il, ilçe ya da belde olacak mı?
Hatırlanacağı üzere, Anayasa Mahkemesi'nin (AYM) cumhurbaşkanına belediye kurma yetkisi veren hükmü iptal etmesiyle birlikte yeni bir yasal boşluk ortaya çıkmıştı. İşte bu boşluğu doldurmak amacıyla AK Parti, valinin görüşü alınarak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na gönderilecek bir süreçle yeni belediye kurulmasının önünü açan bir teklifi meclise sundu. Bu gelişme, doğal olarak yerel yönetimlerde yeni bir yapılanma beklentisi yarattı.
Ancak, basına yansıyan kanun teklifini dikkatle incelediğimizde, yetkinin büyük ölçüde valilikler ve bakanlık nezdinde toplanacağı görülüyor. Nüfusu 2000'in altına düşen beldelerin en son 2014 yılında kapatıldığı ve yine büyükşehir sınırları içindeki belde belediyeleri ile "Pergel yasası" olarak bilinen düzenlemeyle şehir merkezinde kalan belediyelerin aynı tarihte referandum şartı aranmaksızın kapatıldığı gerçeği hafızalarımızda tazeliğini koruyor.
Yeni belediye kurmanın, yeni il ve ilçeler oluşturmanın ciddi bir maliyet gerektirdiği aşikar. Mevcut bütçe dinamikleri göz önüne alındığında, bu çapta geniş kapsamlı bir yerel yönetim reformunun hayata geçirilmesi pek olası görünmüyor. Zira, il ve büyükşehir belediyelerini düzenleyen iki ayrı kanun bulunuyor ve sunulan teklifin bu kanunların hangilerini kapsayacağına dair net bir açıklama henüz yapılmadı. Büyükşehir Belediyesi Kanunu'nda yeniden bir revizyon yapılması ise mevcut konjonktürde oldukça zor bir ihtimal olarak değerlendiriliyor.
Peki, bu durumda yeni il, ilçe ya da belde oluşumu mümkün mü? Mevcut şartlar altında bu da pek olası görünmüyor. Ancak, nüfusu belirlenen kriterlerin altında kalan belde belediyelerinin kapatılarak köy tüzel kişiliğine dönüştürülmesinin kesin gibi olduğunu söyleyebiliriz.
Elbette bu değerlendirmeler, kanun teklifinin mevcut hali üzerinden yapılan bir öngörüden ibaret. Meclis görüşmeleri sırasında teklife çeşitli eklemeler ve çıkarmalar yapılması, farklı parti grupları tarafından önergeler sunulması muhtemeldir. Ancak şahsi kanaatim, AYM kararının yarattığı yasal boşluğu gidermeye yönelik bir düzenleme olmanın ötesine geçilmeyeceği yönünde.
Bununla birlikte, yeni beldelerin, illerin ve ilçelerin kurulması temennimizdir. Zira küçülmenin karşılığı bir alt lige düşmekse, büyümenin karşılığı da bir üst lige çıkmak olmalıdır.
Umut ediyoruz ki, yapılacak düzenlemeler yerel yönetimlerimizi daha da güçlendirecek ve halkımıza daha iyi hizmet sunulmasının önünü açacaktır.
Esen kalın.