Sultan 1. Murat, duasında "Yağmuru istemişti. Toz bulutunun kalkmasını istemişti. Zafer istemişti, şehitlik istemişti." Yavaş yavaş yağmur çiselemeye başlayınca toz bulutları kalkacak, sefirin askerinin dizilişini görecek, ordusunu Turan Taktiğiyle dizecek, kendisini merkezde, sağ tarafta Yıldırım Beyazıt, sol tarafta ise Şehzade Yakup söz konusudur. Karşı kuvvetler bir çatışma başlatacak, karşı taraf savaşı başlatacak; sol kuvvetteki Şehzade Yakup’un olduğu kanadın zayıf olduğunu görecekler, buraya bir saldırı gerçekleştireceklerdir. Sağ taraftan Beyazıt bir yıldırım edasıyla ağabeyinin olduğu tarafa; ne yapacak? Geçecek ve karşı kuvveti çembere alacaklar, muhasara 8 saat sürecektir. Sekiz saatin sonucunda karşı tarafın lideri Lazar Hrebelyanoviç hayatını kaybedecek ve karşı taraf, Makedonlar savaşı kaybedecektir. Duasında isteğinin 2.si neydi? Zafer istemişti.

Böylelikle toz bulutu kalkmış, ordusu muzaffer olmuştur, Sultan Murat’ın. Ve savaş bitti. Meydan alanında yaralılar var. İki rivayet vardır: Sultan Murat yaralı askerlerin arasında gezerken Miloş Obiliç adındaki bir Sırp tarafından hançerlendiği söylenecek. Fakat tarihçiler, uzmanlar der ki Sultan Murat bu kadar acemice davranmazdı. Muhtemelen 2. varyasyon kayıtlara geçecektir. Otağındadır Sultan Murat, Miloş Obiliç Sırp soylusu Sultan Murat'a biat etmek için çadıra gitmek isteyecektir. Tabii üstü aranacaktır. Ama çadıra girince Sultan Murat’ın kaftanını öpmeye edildiği vakit kuşağında saklamış olduğu hançeri çıkaracak ve Sultan Murat’ın göğsüne derince saplayacaktır. O, işte orada, Sultan Murad Hüdavendigar yığılacak; fakat görevliler Miloş Obiliç’i orada imha edecektir.

Fakat Sultan Murad Hüdavendigar da ağır yaralanacak ve kan kaybından, orada, çok ciddi bir yara alacak ve hayata gözlerini yumacaktır. Duasında 3. dileği neydi? Şehitlik vardı. Ve 3.sü de gerçekleşmiş olacaktır, bu zafer için. "Şu Murad kulun şehit olsun!" demişti. Ve nihayetinde şehitlik mertebesine erişecek; Sultan Murat Hüdavendigar hayatını kaybedecektir. Şehit olduktan sonra tabi naaşının payitahta götürülmesi gerekecek; ilk payitahtlardan birisi olan Bursa’ya götürülecektir. Fakat iç organları bu mesafeye dayanmayacaktır.

Buradan Bursa’ya kadar at sırtında gidecek arkadaşlar! Uçak yok. Bir şey yok. İç organlar haftalarca sürecek; minimum 20-30 gün arasındaki bir süreden bahsediyoruz. İç organlar kokacak ve bedeni kokutacaktır. İç organlar, kalp hariç, çıkarılacak ve bir taktik işlemi gerçekleştirilecektir: Vücuda belli parfümler, yağlar yapılmış bir karışım sürülecektir. İç organlarının defnedildiği yere gidiyoruz: Şurası, Sultan Murat Türbesidir. Osmanlı'nın Balkanlar'daki en eski eseri olarak kabul edilir. Onun için Kosova programı önemlidir. Ve burada defnedilecektir, iç organlar.

Kendi vücuduna tahvil işlemleri gerçekleştirilecektir. İlk konakladığı yer Üsküp’te, bizim otelin olduğu yerdir. Onun için arkadaşlar! Bir camimiz vardı. Sultan Murad Camisi. O tepede, Sultan 1. Murat naaşı bir gece konaklayacaktır. Ertesi gün kervan devam edecek Bursa’ya doğru, yoluna ve savaş sonucu çok önemli şeyler yaşanacaktır. Nedir bu önemli şeyler? 1.si, tabii birisi atanacaktır. Heyet hemen toplanacak, Yıldırım Beyazıt’ı savaşta göstermiş olduğu fedakârlıktan dolayı yaşlılar heyeti, aksakallılar heyeti (kimi?) aday gösterecektir. Şehzade, Yıldırım Beyazıt’ı tahta aday gösterecektir. İlk kardeş katliamının gerçekleştiği savaşlardan birisi kabul edilir...” İç organları şehit edildiği yer, Priştine’ye 6 km mesafede yaptırılan türbede gömülüdür.