GEÇEN haftaki yazımıza kaldığımız yerden devam edelim. Bol yürüyüşlü günler sizlerle olsun. Genellikle post-menopozal 55 yaş civarında ön-kol kırıkları, 60-65 yaşlara doğru vertebra kırıkları 70 yaş üzerinde de kalça kırıkları...
GEÇEN
haftaki yazımıza kaldığımız yerden devam edelim. Bol yürüyüşlü günler sizlerle olsun. Genellikle post-menopozal 55 yaş civarında ön-kol kırıkları, 60-65 yaşlara doğru vertebra kırıkları 70 yaş üzerinde de kalça kırıkları görülmektedir. Osteoporotik kırıkların en önemli belirleyicileri düşük kemik kütlesi, kötü kemik kalitesi, düşme gibi iskelet dışı faktörler ve diğer risk faktörleridir. Osteoporozda başlangıç sinsidir. Genellikle sırt ağrısı şeklinde başlar. Ancak osteoporotik kırıklar oluşunca klinik bulgular belirginleşir. Osteoporozun en belirgin komplikasyonu kırıklardır. Beyaz ırk ve Asya orijinli kadınlar, sarışın mavi gözlü, ince ciltli, minyon tipler, ailede osteoporoz öyküsü, geç ve / veya düzensiz menstruasyon, erken menopoz, yetersiz Ca alımı, fazla fosfor alımı, vejetaryen diyet, süt intoleransı, aşırı alkol, kahve, tuz tüketimi, özellikle menopozdan sonra aşırı protein tüketimi, sigara kullanımı en önemli risk faktörleri arasındadır.
Osteoporoz önlenebilir bir hastalıktır. Sadece ilaç tedavisi yeterli değildir. Osteoporoz tedavisinde amaç; kemik kaybını önlemek, kemik kütlesini artırmak ve kırık oluşmasını önlemektir. İdeal doruk kemik yoğunluğu elde edilmesi, risk faktörlerinden kaçınma, dengeli beslenme, yeterli güneş ışını alımı, fiziksel aktivite, aralıklı kontroller, gerektiğinde medikal tedavi bu hastalığın ilerlemesinde sayılabilecek başlıca önlemlerdir.
50 yaşını geçmiş her 4 kadından birinin osteoporoz hastası olduğu ve her yıl osteoporoza bağlı ölümlerin sayısının göğüs ve yumurtalık kanserinden ölenlerin sayısının toplamından daha yüksek olduğu tahmin edilmektedir (www.osteoporosis.co/OSTEO/DO5html)
Kadın hastalarda görülme oranı erkeklere nazaran daha yüksek olduğu için genellikle bir kadın hastalığı olarak kabul edilen osteoporoz, gerçekte ileriki yaşlarda her iki cinsiyetten bireylerde rastlanılan bir sağlık problemidir. Bu sebepten dolayı, osteoporoz üzerine yapılan birçok sağlık araştırması sadece kadınlar üzerinde yoğunlaşmıştır. Bu durum erkek hastaların sağlık ihtiyaçlarının göz ardı edilmesine sebep olmuştur. Osteoporoz başta kırıklar olmak üzere birçok ciddi sağlık sorununa neden olmaktadır. Ancak risk faktörleri düzenli aletli spor yapmak ve kalsiyum açısından zengin bir diyet programı takip ederek azaltılabilir. İleriki yaştaki erkek nüfustaki osteoporoz vakalarını önlemek amacıyla bu kişilerin osteoporoz hakkındaki bilgi ve inanışları hakkında fikir sahibi olmak gerekmektedir. Bunun sonucunda bu ihtiyaçlara cevap veren sağlık programları hazırlanabilir ve uygulamaya konabilir (Linda and King 2005).
Osteoporoz hayatı riske sokan ve hem sağlık hem de ekonomi üzerinde yıkıcı etkileri olabilecek bir hastalıktır. Osteoporoz teşhisi hastalara kimi zaman kalça kırıkları, kimi zaman da ciddi sağlık sorunları neticesinde konulabilir ve kadınların büyük bir bölümü alınacak tedbirler sonucunda azaltılabilecek risk faktörleri hakkında yeterli bilgiye sahip değildirler. Osteoporozun önlenmesi için atılacak ilk adım kadınların bu risk faktörleri hakkında bilgilendirilmeleridir.
Dünya genelinde osteoporoz gün geçtikçe artan bir sağlık problemidir (Lau at all 2001 and Wasnich:1997). 1990 yılında dünya çapında 1.7 milyon kişinin osteoporoza bağlı kalça kırığı yaşadıkları tahmin edilmektedir. 2050 yılı itibariyle bu rakamın 63 milyona çıkabileceği tahmin edilmektedir. Bu yüzden kemik kaybının erken önlenmesi hususunda kemik sağlığı ile ilgili konuların etraflıca bilinmesi ileriki yaşlarda osteoporoza bağlı kırıkların önlenmesi açısından önemlidir (Hodgston at all 2001 ve Kanis at all 1997).
(Corral at all 1996 and Woo at all 1999). Woo et. all.’ın gerçekleştirdikleri bir çalışma ileri düzeyde eğitim seviyesinin daha sağlıklı beslenme ve düşük damar dolaşım sistemi hastalığı riski arasında bir bağ olduğunu ortaya koymuştur. Bununla beraber, osteoporoz konusunda osteoprozun eğitim seviyesi ile ilişkisi hakkındaki bulgular tutarsızdır. (Lauderdale at all 2001) Ayrıca postmenopoz dönemindeki Çinli kadınların kemik sağlığı ve eğitim seviyeleri arasındaki ilişki hakkında az bilgi bulunmaktadır. (Varenna at all 1999) Gelişmiş ülke ve bölgelerdeki iyi eğitimli bireylerin sağlık konusunda daha çok bilgiye sahip oldukları görülmüştür. (Berarducci at all 2002 ve Rolnick at all 2001).
Osteoporoza bağlı kalça kemiği kırıklarının azaltılması hususunda hasta eğitimi dahil önleyici birçok tedbir bulunmaktadır. Osteoporoz teşhisi kimi zaman kırıklar kimi zaman da ciddi sağlık problemlerinin oluşması sonucunda konmaktadır. Bununla beraber, kadınların büyük bir bölümünün osteoporozun önleyici tedbirler ile büyük ölçüde azaltılabilecek risk faktörlerinden haberdar olmadıkları tahmin edilmektedir. Kadınlarda osteoporozun önlenmesi hususunda atılacak ilk adım kadınların bu risk faktörleri konusunda bilgilendirilmeleridir (Ungan and Tümer 2000). Ancak bu alandaki çalışmaların azlığı osteoporozu engellemeye yönelik bilgi bazlı programların önemini ortaya koymaktadır.
Not: Gazete yazısı olduğu için kaynakları bu bölüme ekleyemedik. Kaynaklara ulaşmak isteyenler bana mail atabilirler.
Haftaya konumuz: Osteoporoz risk faktörleri nelerdir? Esen kalın.