Bilader benim avrad sabah ezeni okunmadan uyanır, oramı buramı dürter.
Bilader benim avrad sabah ezeni okunmadan uyanır, oramı buramı dürter. "Gak öğlen oldu ya" deyi çırınır, bi bakarın, taa ortalık bile aydınlanmamış olur. "Köpeg yalaana sıçmadan neci galdırın beni" der, baarınırın birki, ondan soona da evel üyümeg mümkün deel. Icıg imiriveririn, gene dürter. Sabahları bi mahoşlug olur bende. Biri hoyt dese gübbedeneg düşerin. Çoğu gişi de sabahları ıcıg ökeli olur. Emme olmayan birini gördüm öndüün.
Haldeki Ehdiyar'ı hepiciniz bilisiniz. Onun bi yeğeni var çarşıda. Gardaşlarııla barabar öteberi satar. Adı da Memed. Öndüün sabah namazından soona çarşıya bi yolum düşdü. Ordan geçib gederkene, bi bagdım biri çırınıb durur. Arada sırada da bi gülme sesi gelir. Ulan kim ola bu derken, ööme çıkageldi. Barınıyoru gari, çarşının her yerinden duyulurdur sesi. Dügganı açan çocuglara çaarır, arada bi sırıdır, bütün mahalleyi canlı müzig gibi iniledip durur.
"Ulan Memed. Ne ay olum zorun. Arpan fazla mı geldi sabah sabah" dedim. "Ay Amat Emmi, ben hep bööleyin. Yöşüle gakarın, iki yumurtayı topa bişiririn, gelirin burda güler oynarın, keyfim eyi olur, sesim de guduz gibi çıkar. Tabi bunda zamanında dağlarda goyun güdmemin de etgisi var" dedi. Helal olsun gardaşım dedim, bi de çayını içdim, zavadanag yardım ortalıı. Başım şişdi bilader. Evel zaten ben avradın çıırından bıkmışın.
Emme sabahları engöle neşeli olabilmeg her bobayiğidin harcı deel. O yüzden Allah Ehdiyarlar'ın Memed gardaşımın heç neşesini bozmaz işallah.
Benden böönlüg de bu gadar. Hadi galın saalıcaala.