Siyasetin yeni gündemi Belediyelerin Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK)'ya borçlarının ödenmesiyle ilgilidir. Cumhurbaşkanı, belediye başkanlarına "emir!" niteliğinde, ekranlardan, bizatihi kamuoyuna duyurmuştur. Cumhur ittifakı siyaset felsefesine göre hükümetle aynı partili olmayan belediyelere hizmet verilmez. 6 Şubat depreminden en çok etkilenen, depremin yaraları henüz sarılamamış olan Hatay'da; AK Parti Genel Başkanı, aday tanıtım toplantısında; “Merkezi yönetimle yerel yönetim dayanışma halinde olmazsa o şehre yatırım gelmez Bakın, Hatay'a geldi mi?” Diye talihsiz bir açıklama yapmıştı.
31 Mart 2024, yerel yönetim seçim sonuçları “ Türkiye İttifakı” lehine önde çıkınca, CHP Genel Başkanı, Özgür Özel, ilk randevusunu Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı, Sn. Recep Tayyip Erdoğan’dan talep etmiş ve iktidar muhalefet görüşmelerini başlatmış, normalleşme, yumuşama politikaları gündeme düşmüştü. Türkiye Yüzyılı politikasının seyrini değiştirmişti. CHP’den seçilen Belediye başkanları da önceki dönem borçların teşhiri için değişik yöntemlerle gündem yaratmaya çalışmışlardı.
Meclis tatile giriş mesaisini sahipsiz sokak hayvanları yasasına eklenen, uymayan belediye başkanlarına ceza eklenmesinin tartışmalarıyla tamamlarken; geçmiş yönetimlerden kalan borçların tahsili için SGK borçlarına “icra şoku” tartışmaları sert şekilde gündeme taşındı. “Borçları ödeyin!” talimatı siyaseti hareketlendirdi. Başkanları ayaklandırdı. Uygulamayı yasa dışı görmek mümkün değildir. Baskı aracı olarak kullanılması ise siyasi edep, ahlak meselesidir. Borçların zamanında ödenmemiş olmasının cezai karşılığı yoktur, sorgulanması teftiş kurullarının keyfiyeti tabiidir. Devlette işler devamlıdır. Kalan borçlar ödenecek, yapılmakta olan hizmetler devam edecektir. Yeni projeler de eldeki imkânlar ölçeğinde sürdürülecektir. Borç bırakan belediyeler mutlaka tahsilatı zamanında yapılamayan biraz da alacak bırakmışlardır.
Belediyelerin birçoğu, 31 Mart 2024, tarihi itibarıyla başka partilerden CHP’li belediye başkanlarınca yönetilmektedir. Ama borç önceki dönemden kalmadır Fakat devletin işi devamlıdır. Ne zamandan kalırsa kalsın borç belediyenin borcudur. Yeni başkan ödemekle yükümlüdür. Yiğide kamçı yüklenmiştir. Yani borç yiğidin kamçısıdır.
Bir hikaye duruma açıklık getirmektedir: Vatandaşlardan birisi şehre inmiş, gezmiş, dolaşmış derken karnı iyice acıkmış ama yeterli parası da yokmuş. Olanı da temel ihtiyaçlara harcamış, mangırı tüketmiş. Lokantaların önünde dolaşırken birisinin camında "ye! iç! karnını doyur! Hesabı torunun ödesin!” yazıyormuş... Adamcağızın hoşuna gitmiş. "Nasıl olsa torunum ödeyecek! Karnımı iyice duyurayım!" diye içinden geçirmiş ve lokantaya dalmış, masaya oturmuş. Karnını iyice doyurduktan sonra kalkmış, lavaboya girmiş, teşekkür ederek çıkmak isterken; önüne yüksek miktarda hesap faturası uzatılmış...
-Teşekkür ederim. Torunum ödeyecek, deyip, faturayı cebine koyup, yürümüş..
-"Hooop! Senin faturayı torunun ödeyecek! Ama bu, "dedenin faturası" deyince, iş karmakarışık hal almış... Belediye başkanlarının hali budur. Siz, önceki borçları ödeyiverin de. Sizin dönemi de sonra gelecekler ödeyecek. Her taraftan kıstırılıyorlar. Ama halk; instagrama erişim engelini unutur da, başkanlara yapılmak isteneni zor gibi.