Seçim sonrasında 7 HAZİRAN Genel Seçimleri sonrası Alanya kendi gündemine hızlı bir dönüş yaptı. Başlıca gündem tabi ki turizmdi. Özellikle Rus pazarındaki beklenen daralma, etkisini artarak göstermeye başlayınca gazete manşetlerini esnaf...
Seçim sonrasında
7 HAZİRAN
Genel Seçimleri sonrası Alanya kendi gündemine hızlı bir dönüş yaptı. Başlıca gündem tabi ki turizmdi. Özellikle Rus pazarındaki beklenen daralma, etkisini artarak göstermeye başlayınca gazete manşetlerini esnaf ve turizmcinin yakınmaları doldurdu.
Oysa Alanyalı Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu seçim öncesindeki bir televizyon programında sektörde bir kriz görmediklerini, buna rağmen hükümet olarak turizm desteği açıkladıklarını söylemişti. Turizmci ise hükümetin Nisan ve Mayıs için uçak başına vaat ettiği altı bin Dolarlık yakıt desteğinin bile bir çok firmaya ödenmediğini söylüyordu. Geçen yılın Aralık ayında Başbakan Davutoğlu'nun söz verdiği, Polonya ve Norveç vizelerinin kaldırılması konusu da rafta kalkmıştı.
Haziran sonunda Avrupa'da okulların kapanmasıyla bir hareket olacaktı ama bereketi yoktu! Çünkü örneğin, İskandinav ülkelerinden gelen konuklar uçak dahil, bir haftalık tatili 80-100 Avro'ya satın almaktaydılar. Bu ucuzlukta tatil satın alan bir konuktan şehirde nasıl bir harcama yapması beklenirdi... Ülkemizde konaklama yatırımları olan TUI, Neckermann gibi büyük tur operatörleri bile, bu aralar kendi otellerini dolduramıyorlardı.
Yunanistan, İspanya gibi benzer destinasyonların doluluğu ve bu ülkelerin gelecek sezon için fiyat artırımına gidecek olması Türkiye'nin, ne yazık ki umudu olmuştu. Turizmci her zamankinden fazla olarak gözünü yine son dakika satışlarına dikti. Belki Eylül, Ekim; onu da zaman gösterecekti...
Yabancı konuk gelmeyince arayış iç turizme yöneldi. Hala ön rezervasyonların alındığı yerli turizmde bayram ve sonrasında patlama yaşanması beklenmekteydi. Bir kaç haftayla sınırlı olduğu için çok yoğun geçmesi beklenen ve turizm şehirlerini kaotikleştiren iç turizm hareketi; velinimetlerimizin geldiği...
İlginçtir, Alanya seçim sonrası o kadar kendi gündemine döndü ki, Türkiye siyasetinin bir numaralı konusu olan koalisyon çalışmaları, siyasi demeçler şehirde hiç yankı bulmadı. Yerel basın birden şehirdeki yasal olmayan yapılaşmalar, alınan işletme ruhsatlarını, çevreye zarar vermesi beklenen yatırımları manşete çekmeye başladı. Seçim öncesi, özellikle şehir merkezinde verilen tavizler işlendi.
Deniz kirliliği, elektrik altyapısı eksikliği, arıtma gibi beylik sorunlarımıza geri dönüvermiştik birden. İnsanın, "Gündeme getirmek için neden seçim sonrasını beklediniz?" sorusunu yöneltmek istediği kronik dertlerimiz...
Arkasından gelen Ramazan ve suskunluğa bürünen Alanya. Sosyal yaşamın ve dolayısıyla ticaretin de yavaşladığı ama bu konuda asla yakınılmayan kutsal ay... Aslında, göreceli olarak havaların da serin gittiği Ramazan ayı külahların öne konup geleceğe ilişkin planlamaların yapılacağı bir dingin zaman olmalıydı. Seçim sonrasında önümüze, hatta biraz daha ileriye bakabileceğimiz zaman... Başkalarını bilmem ama ben baktım; Ramazan süresince değil ama öncesinde tuttuğum notları derledim. Şimdi de kaleme aldım...
-DEVAM EDECEK –
YARIN: Yerel Yönetim Yasası Nasıl Geldi