BİLADER endee bizim gara cavalara binib de, yere gövre çovalı gibi serilmeyen yogdur endee Alanya'da. Fatih gardaşım da cavadan düşmüş, hööle annadıveriyoru:

BİLADER

endee bizim gara cavalara binib de, yere gövre çovalı gibi serilmeyen yogdur endee Alanya'da. Fatih gardaşım da cavadan düşmüş, hööle annadıveriyoru:

"Ay Amat Emmi nahılsın? Bak bi şunu deveren sana, ben engi senin yazılarınıla böyüdüm, her gün alırın engi gazeteyi, okur okur kikir kikir gülerin. Ben seni okuup, gülerkene anam içerden "Aaa guduz okuna oğrayasıca zabahtan beri ne gülen! Kafayı mı bozdun? Gendi gendine gülene deli deller" deyi çırınır. Hindi bak Amat abi, beşey de ben anladıveren sana. Hindi öndün bende bi gara cava var, yokarı dooru gezmeye getdidim. Gari ötüüzden aarı geliverikene yokuş aşşa deyi moturun kontaanı kapadıverdim, üsemesine mazot yolemen olmasın deyi. Gedib dururun, garşıma gıvrag bi dönemeç çıgdı. Dönemeci alamadım, aşşa dooru debellendim geddim. Allah'tan bişey olmadı bana emme motur külüfan oldu. Gendine eyi bag Amad Emmi."
Gardaşım geçmiş olsun. Bilader eeri otur, dooru gonuş demişler, ende cava yüzünden ben de çog malamat oldum. Hele birinde yer delig olsa içine giriceedim. Engi olayı da yarın annadıvereem.
Benden böönlüg bu gadar. Hadi galın saalıcaala.