ESNEMENİN bulaşıcı olduğuna dair yapılan araştırmalara ek olarak gülümsemenin de bulaşıcı olduğuna inanıyorum. Çevrenizi dikkatle irdeleyin. İnsanların enerjilerine odaklanın. Size yansıyan pozitif duygular mı daha fazla yoksa negatif...
ESNEMENİN
bulaşıcı olduğuna dair yapılan araştırmalara ek olarak gülümsemenin de bulaşıcı olduğuna inanıyorum. Çevrenizi dikkatle irdeleyin. İnsanların enerjilerine odaklanın. Size yansıyan pozitif duygular mı daha fazla yoksa negatif mi? Bu demek değildir ki hayata sadece mutlu olmaya geldik. Hayatın görünen anlamının dışında görünmeyen bir boyutu da var. Kendi akıl ve irademiz, hislerimiz ve düşüncelerimizle harmanladığımız ve ulaştığımız bir bütünlük.
Bazı insanlar mutluluk ile beslenir bazıları mutsuzluk. Kaos sanılanın aksine bazıları için doyurucu bir yemek gibidir. Kötülükle beslenen ruhlarına iyilik karıştırmak ve orda kalmasını sağlamak çok zordur. İyilik bu insanlar için panzehirdir.
Büyürken fark ettiğiniz bir gerçektir. Ne kadar kendiniz olarak kalmak isteseniz de yaşadığımız dünyada verdiğimiz kocaman bir savaş var hepimizin. İyilik ve kötülük arasında sıkışmış vicdan ve gerçek arasında nefes almaya çalışan bir gerçek.
Sen hep iyi ol, iyi olursan karşına hep iyiler çıkar sözü annelerin evden çıkmadan söyledikleri öğütlerde kalmaması için uğraşırsınız. İnce bir ip üstünde yürürsünüz. Kötülüğe kötülükle cevap vermemek müthiş zordur. Egon, hayal kırıklığın, gözyaşların sana başka şey derken içindeki sesi susturamazsın.
Dünya ve insanlar seni ona itmek için adete bir düzenek oluşturmuştur. 3. sayfa haberleri bunun en genel örneğidir. Aldatılan adamın acı intikamı, öğretmenini dövdü, öz kızına tecavüz etti ve 8 parçaya ayırdı, saplantılı sevgiliye kurban gitti, öfke cinayetleri, kadına şiddet…
Yolda kadınla adam arasında bir kavga olduğu zaman millet olarak izlemek olaya müdahale etmekten neden hep daha cazip gelir? Bir insana yapılan kötülüğe, haksızlığa, eşitsizliğe ses çıkarmamak senin de onu onayladığın, senin de 'ONUN GİBİ' olduğun anlamına gelir.
SUSMA! NE PAHASINA OLURSA OLSUN ‘HAKSIZLIĞA DUR DE!’
Mutsuz insanların büyük bir kısmı diğer insanların da mutsuz olmasını ister. Sonra kendilerini niye ben böyle olamıyorum diye suçlarlar, o enerjilerini aktarmak için farklı yöntemler kullanarak karşısındakinin de yenilmesine zemin hazırlarlar. Bunun farkında olduktan sonra ne yapacağın yani sıradaki hamlen işte o an hangi tarafta yer alacağın seni sen yapar.
Ölüm hariç her şeyin bir çözümü vardır. Bazen gözümüze gözükmese de gizli saklı bir yerlerde bizi bekliyordur. Ya zamana ya da düşünmeye, sakin kalmaya ihtiyacımız vardır. Ümitsizliğe kapıldığınız de kendinize şu soruları sorun:
- Bu durumla baş etmek için daha önce ne yaptım?
- Neler işe yaradı?
- Ne yapabilirim?
- Alternatiflerim nelerdir?
- Artılarım ve eksilerim neler olur?
Kendinizi analiz etmeden sizi mutsuz kılan duygulardan kurtulamazsınız. İlk önce bunları fark etmek sonra kabul etmek en son harekete geçmek gerekir. Bu 3 hamle birbirinin tamamlayıcısıdır. Doğru zamanda, doğru yerde, doğru bir hareketle siz de en güzel devrimi gerçekleştirmiş olacaksınız. Şimdi gülümseyin..