Kronik böbrek hastalığı nedeniyle diyalize giren veya girmeyen hastalarda kalp damar hastalıklarına sık rastlanmaktadır. Böbrek yetmezliğinde gelişen sıvı ve elektrolit dengesizliği ve çeşitli toksik maddelerin vücuttan atılamaması damar...
Kronik böbrek hastalığı nedeniyle diyalize giren veya girmeyen hastalarda kalp damar hastalıklarına sık rastlanmaktadır. Böbrek yetmezliğinde gelişen sıvı ve elektrolit dengesizliği ve çeşitli toksik maddelerin vücuttan atılamaması damar duvarlarında aterogenez dediğimiz önce sertleşme, daha sonra tıkanmaya kadar giden sürece neden olmaktadır. Gelişen damar hastalıkları en sık kalp damarlarını, daha sonra beyin, böbrek ve bacak damarlarını etkilemekte. Genellikle bu grup hastalarımızda, birlikte varolan diyabet (şeker hastalığı), yüksek tansiyon ve yüksek kolesterol de gelişen rahatsızlığa katkıda bulunur.Gelişen damar hastalığı eğer kalbi etkilerse kalp krizi, beyin damarlarını etkilerse felç veya demans (bunama), bacak damarlarında ise bacak ağrıları şeklinde ortaya çıkar.Diyalize bağımlı son dönem böbrek hastalarının sayısı her yıl artmaktadır. Yapılan istatistik çalışmalara göre bu hastaların yaklaşık yüzde 12'si kalp krizi geçirmekte, bunların yüzde 60'ında kalp yetmezliği gelişmekte ve yüzde 38'i ani gelişen kalp durması nedeniyle kaybedilmekte. Öte yandan yapılan pek çok çalışma diyalize girmeyen böbrek hastalarında bu risklerin daha yüksek olduğunu göstermekte.Damar hastalığında erken tanı ve tedavi son derece önemlidir. Kronik böbrek yetmezliği olan ve kalp hastalığı tanısı konulan hastalarda çoğunlukla tedavi seçeneği cerrahidir. Bu hastalarda uygulanan kalp cerrahisi günümüzde yaygın olarak uygulanmakta ve son derece başarılı sonuçlar alınmaktadır.