BUGÜN, 14 Mart Tıp Bayramı. Beyaz önlüklerin, şifa dağıtan ellerin, insanlığa adanmış bir ömrün sembolü olan bu özel günde, içim buruk. Çünkü son yıllarda sağlık çalışanlarımıza yönelik şiddet olayları, yüreğimizi dağlıyor. Bir doktorun yetişmesi ne kadar zorlu bir süreçtir biliyor musunuz?
Yıllar süren uykusuz geceler, bitmek bilmeyen sınavlar, insan vücudunun karmaşık yapısını çözmeye adanmış bir ömür... Ve tüm bunların sonunda, canımızı emanet ettiğimiz o kutsal mesleğe adım atıyorlar. Ancak ne yazık ki, bu kutsal mesleğin mensupları, son zamanlarda şiddetin hedefi haline geldi. Onlarca yıl emek veren, hayat kurtarmaya adanmış bir doktor, bir hiç uğruna boş beleş bir herif tarafından hayattan koparılıyor.
Bu nasıl bir vicdansızlık?
Bu nasıl bir insanlık dışı davranış?
Sağlık çalışanlarına yönelik şiddet, sadece doktorlara değil, tüm topluma yapılmış bir saldırıdır. Çünkü sağlık, hepimizin en temel hakkıdır. Ve bu hakkı korumak, hepimizin sorumluluğudur.
Sevgili doktorlarımız, sizler bizim kahramanlarımızsınız. Sizler, gecesi gündüzü olmayan, her an göreve hazır, insanlığa adanmış fedakâr insanlarsınız. Sizlere yapılan her saldırı, aslında insanlığa yapılan bir saldırıdır.
Bu vesileyle, tüm sağlık çalışanlarımızın 14 Mart Tıp Bayramı'nı kutluyorum. İyi ki varsınız, iyi ki hayatımızdasınız. Sizlere minnettarız.
Esen kalın…