İLKBAHAR tüm güzelliğiyle insana huzur ve umut veriyor. Yağmur yağdıkça içinden tüm kötülüklerin temizlendiğini diliyorsun. Gökyüzü daha bir belirginleşiyor sanki. Bulutları farklı figürlere benzeten çocuk sevinci doluyor insanın içine....

İLKBAHAR

tüm güzelliğiyle insana huzur ve umut veriyor. Yağmur yağdıkça içinden tüm kötülüklerin temizlendiğini diliyorsun. Gökyüzü daha bir belirginleşiyor sanki. Bulutları farklı figürlere benzeten çocuk sevinci doluyor insanın içine. Bahar insanı dinginleştiriyor. Dengeyi sağlayıp, her şeyin güzel olacağına dair umut veriyor insana. Her gün haberlerde, günlük hayatta iletişimde bulunduğumuz insanlarda ve ya yolda yürürken herhangi bir anda olumsuz birçok olaya, maruz kalabiliyoruz.
İçinde olmadığımız durumlar bile bizi olumsuz etkileyebiliyor. İnsan olmanın getirmiş olduğu vicdan ve merhamet duygusunun birçok sonuçları var. Bunlar birleşince geriye kalan umutsuzluğu yenmemizin tek yolu güzel şeyleri daha net görebilmek ve kötü geçen her gün her an her olay sonrası bunun bizde ne yarattığının farkına varıp yeniden umut edebilmek.
Hepimizin umut etmeye ihtiyacı var. Güzel günlere, gerçek değerlere ve içten bir söze bazen bir sarılışa. Bize dokunan güzel şeyler sayesinde yarına gözümüzü açabiliyoruz. Karnımızı değil ruhumuzu doyuran şeyler yataktan kalkıp bir şeyler için çabalamaya itiyor. İntihar eden insanların en belirgin özelliğidir kaybedecek bir şeylerinin olmaması ve yarından bir beklentisinin olmaması. O yüzden kişisel gelişim kitaplarından, finans müdürlerine, eğitim sektöründen tarım alanına kadar her sektör her ay ve ya her yıl bir çok amaç belirliyor. Bu yıl şu kadar satış yapılması lazım, bu ay şu ciroya ulaşılması lazım, bu hafta şu kadar kilo vermem, diğer ay şu kadar harcama yapmam lazım. Bir sürü sonuç odaklı amaç. Bu amaçlarımız sayesinde aslında aldığımız nefesi anlamlı hale getiriyoruz.
Deniz kenarına gidip sakin bir hayat istememizin nedeni de sessizlik ihtiyacımızdır. Bu da farklı bir amaç türünün şekil almış halidir.
İnsanın sessizlik ihtiyacı gürültüden gelir. Gürültünün işlevi de budur. Her şey birbiriyle bağlantılı bir şekilde var. Her şeyin bir işlevi, bir değeri ve amacı var. O yüzden şikayet etmek ve bahaneler bizi sadece suyun derinliğine iter. Oysa herkesin o sudan çıkıp nefes almaya ihtiyacı vardır. İhtiyaçlarınızın karşılandığı bir dünyada görüşmek üzere.