13 Ocak 2012 tarihi, Türk siyaset ve spor tarihinde acı bir gün olarak tarihe geçti. Biri KKTC'nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, diğeri Türk futbolunun ve Fenerbahçe futbol takımının 'Ordinaryüs” lakaplı, milli...
13 Ocak 2012 tarihi, Türk siyaset ve spor tarihinde acı bir gün olarak tarihe geçti. Biri KKTC’nin kurucusu ve ilk Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş, diğeri Türk futbolunun ve Fenerbahçe futbol takımının “Ordinaryüs” lakaplı, milli futbolcusu Lefter Küçükandonyadis.
Dilerseniz, bu iki örnek insanı daha yakından tanıyalım ve adlarını birer kez daha analım;
27 Ocak 1924 tarihinde, Kıbrıs’ın Baf şehrinde, 6 çocuklu bir ailenin son çocuğu olarak doğan Rauf Denktaş, 1,5 yaşında annesi Emine Hanım’ı kaybedince anneannesi, babaannesi, dedesi Mehmet Bey (7 yaşına kadar) ve hakim olan babası Hakim Raif Bey (1941’de vefat etti) tarafından büyütüldüyse de henüz 7 yaşında iken (1930), eğitim için İstanbul’a gönderildi. İlkokuldan liseye kadar eğitim veren, Fevziati Lisesi’nde yatılı okumaya başladı. Ancak ortaokuldan sonra, biraz da maddi nedenlerle Kıbrıs’a dönerek, liseyi burada tamamladı. İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, hukuk eğitimi almak için İngiltere’ye gitti ve hukuk eğitimi aldı. Mezun olduktan sonra önce avukat, 1949 yılından itibaren ise, savcı olarak çalışmaya başladı. 1948 yılında, Kıbrıs Türklerinin düzenlediği ilk mitingde, Türk cemaatinin iki önemli ismi Faiz Kaymak ve Dr. Fazıl Küçük ile birlikte çalıştı. 1958 yılında, arkadaşlarıyla “Türk Mukavemet Teşkilatı”nı (TMT) kurdu. Aynı yıl içinde, Rum tedhişçilerin Türk köylerine saldırması sonucu, Zürih-Londra antlaşmaları öncesi Türk Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ile görüşerek, adaya asker gönderilmesini teklif etti. 1959 Zürih, 1960 Londra antlaşmaları ve Kıbrıs Cumhuriyeti Anayasası’nın hazırlanmasında görev aldı. 1960 yılında, 650 kişilik Türk Alayı’nın Magosa Limanı’na ayak basmasından sonra, Ankara’da temaslarını tamamlayan Denktaş, Kıbrıslı Türk halkının direnişini örgütlemek amacıyla 1963’te, bir sandalla Kıbrıs’a ayak bastı. 1964 Londra Konferansı sonrası, Cumhurbaşkanı Makarios tarafından dışlandı ve Adaya girmesi yasaklandı. Buna rağmen, 1967’de gizlice girdiği adada yakalanarak tutuklandı, ancak baskılar sonucu Türkiye’ye iade edildi. 1968 yılında giriş yasağı kaldırılınca, yeniden Kıbrıs’a döndü. 1970 seçimlerinde “Türk Cemaat Meclisi Başkanlığına seçildi. 1973 yılına kadar Kıbrıs Cumhurbaşkanı Yardımcısı ve Kıbrıs Türk Yönetim Başkanı görevini yürüttü. 13 Şubat 1975 tarihinde “Kıbrıs Türk Federe Devleti”nin ilanından sonra, 1976 yılında yapılan ilk genel seçimlerde devlet başkanlığına seçildi. Bu görevini 1981 seçimleri sonrasında da sürdürdü. 15 Kasım 1983’te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) ilanından sonra cumhurbaşkanlığı seçimlerine aday oldu ve KKTC’nin ilk cumhurbaşkanı oldu. Bu görevini 2005 yılına kadar sürdürdü. 2004 yılında, Kıbrıs sorununun çözümü için, BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın hazırladığı plana karşı çıktı. Plan, Kıbrıslı Türkler tarafından kabul edilse de, Kıbrıslı Rumların reddetmesi üzerine hayata geçirilemedi. Bana göre, Kıbrıs halkına kırgınlığı nedeniyle, 2005 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olmayarak, koltuğunu Mehmet Ali Talat’a devretti. 1949 yılında Aydın Hanım ile evlendi. 3 oğlu Serdar, Raif (öldü), Münir (öldü), 2 kızı (Değer, Ender) ve torunu Rauf vardır. Oğlu Serdar Denktaş, halen Demokrat Parti Lefkoşa milletvekilidir. Bir Ocak ayında doğan, doğum gününe 14 gün kala ve yine bir Ocak ayında vefat eden (13 Ocak) Rauf Denktaş, aynı zamanda iyi bir gazeteciydi ve 15’e yakın kitabı mevcuttu. Cenazesi, oğlunun yanına defnedilmesini istemesine rağmen, ailesinin isteği ve Bakanlar Kurulu kararıyla, Cumhuriyet Parkı’na defnedilmiştir.
Türk futbolunun ve Fenerbahçe futbol takımının efsanevi futbolcusu olan Lefter Küçükandonyadis, Rum bir balıkçı baba ile Türk bir annenin oğlu olarak, 22 Aralık 1925 yılında, İstanbul Büyükada’da doğdu. Futbola burada başladı. 1941-43 yılları arasında Taksim SK’de oynadı. 1943’de askere gitti. 4 yıl süren askerlik dönüşü, 1947 yılında, hasta babasına ilaç alabilmek için, 200 TL’ye Fenerbahçe’ye transfer oldu. Oynadığı 135 maçta 100 gol attı. 1951 yılında, 20.000 TL. karşılığında İtalya’nın Fiorentina takımına transfer oldu (30 maçta 4 gol attı). 1952 yılında, Fransa’nın Nice takımlarında, oynadığı 12 maçta 2 gol attı. 1953 yılında, yeniden Fenerbahçe’ye döndü ve 1964 yılına kadar, oynadığı 480 maçta 323 gol, Fenerbahçe formasıyla toplam 615 maçta 423 gol, futbol kariyeri boyunca da 832 gol attı. 1 kez B, 3 kez 21 yaş altı, 46 kez A Milli olmak üzere, toplam 50 kez milli oldu ve bu nedenle “Altın Şeref Madalyası” alan ilk futbolcu oldu. Milli Takım formasıyla 21 gollük rekorunu uzun süre elinde tuttu (51 gol ile Hakan Şükür, 22 gol ile Tuncay Şanlı, ilk iki sıradadır). 9 kez sahaya kaptan olarak çıktı. 1959-60 sezonunda başlayan ilk Profesyonel Lig’de, “ilk penaltı atan futbolcu”dur (Beykoz kalecisi Sıtkı’ya atmıştır). Ancak bu ligde hiç gol kralı olamamıştır. 1964 yılında Fenerbahçe’den ayrılıp, Yunanistan’ın AEK takımına transfer olmuş, oynadığı 5 maçta 2 gol atmıştır. Fenerbahçe Kulübü, kendisine “jübile” teklif ettiği ve “ilk jübile yapan futbolcu” olarak tarihe geçmiştir. Futbolu bıraktıktan sonra, Yunanistan (Egaleo) ve Güney Afrika (Johannesburg) takımlarında oyuncu-teknik direktör, Samsunspor, Orduspor, Mersin İdmanyurdu ve Boluspor’da teknik direktörlük yapmıştır. 1966-67 futbol sezonunda, Mersin İdmanyurdu’nu 2. Lig’den 1. Lig’e çıkarmış, oyuncusu Osman Arpacıoğlu 23 gol ile gol kralı olmuştu. Bir süre spor yazarlığı da yapan ünlü futbolcunun 3 çocuğu vardır ve 2009 yılında, Kadıköy’deki “Kuşdili Parkı”na heykeli dikilmiştir. Büyükada’da yaşayan Lefter Küçükandonyadis, ağır zatürreye bağlı kalp yetmezliği nedeniyle, kaldırıldığı Amerikan Hastanesi’nde 13 Ocak günü, 87 yaşında vefat etti.
13 Ocak’ta, Kıbrıs siyasetinde ve Türk futbolunda bir devir kapandı. Örnek insan ve yol gösterici liderlik vasıflarıyla, umarım gözleri arkada kalmaz. Onların meşalesini taşıyacak olan yeni gençlik, bu iki önemli insanı hiçbir zaman unutmaz, unutturmaz.
Şimdi, ikisi de birer adaya defnedildi. Denktaş, yavru vatan Yeşilada’da, Lefter Büyükada’da, artık huzur içinde yatıyor.
Yüce Türk milletinin başı sağ olsun. Cennet mekanları olsun.